Kaybolan Anahtar
Samiha AyverdiKaybolan Anahtar Gönderileri
Kaybolan Anahtar kitaplarını, Kaybolan Anahtar sözleri ve alıntılarını, Kaybolan Anahtar yazarlarını, Kaybolan Anahtar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Medeniyet, bir milletin fikrî, içtimaî, idâri, hukûkî, askerî ve iktisâdi faaliyetinin bir semere ve netîcesi olduğuna göre, bu kıvamlı ve tekipli hüviyetimis ile insanlık târihine parmak ısırtmış bir milletiz. Öyle ki bu millet, bir şahsî medeniyet yaratıcılığı şeref ve imkânını hazırlayan târihi tekâmül seyri ile İslâmî şe'niyete gösterdiği sadâkat ölçüsünde mahsul devşirmiş ve meyvasını cihâna ikram etmiştir.
Sayfa 116 - Kubbealtı neşriyat
Asırlardır Türk'ü dünya haritasından silmek isteyenler, can damarlarımızı birer birer kuruturken loncalar gibi muhteşem bir meslek teşekkülünü yıkarak Türk ticaret ve sanayiine en ağır silleyi indirmişlerdir.
Sayfa 109 - Kubbealtı neşriyat
Ahlâk tablosundan, Hakk'a karşı mes'ûliyet diye bir sağlam çizginin kalmamış olması, devletlerini değil, kendi çıkarlarını düşünmek, tek menfaat yolu bulunuyordu.
Sayfa 69 - Kubbealtı neşriyat
Ölmüş atalarla da yanmış harmanlarla da övünülmez.
Sayfa 67 - Kubbealtı neşriyat
Ne olur, hiç olmazsa bundan sonra ölülerden daha ölü olan biz diriler uyanıp bir bizans fethinin tarihteki önemini vakit geçirmeden çoluğumuza çocuğumuza öğretelim ve böylece henüz ölmediğimizi tarihe anlatmış olalım.
Sayfa 46 - Kubbealtı neşriyat
Tarih boyunca Türk, asla diktatörlüğe rağbet etmemiş, çatısı altına aldığı milletleri sevgi ve adalet kanatları arasında kolayarak, batılılar gibi onların kanını canını içmemiştir. Böylece de Türk, manevî, milli ve tarihi karakterinden gelen alışkanlığı muhafaza ederek diktatörlüğe hiç benzemeyen bir merkeziyetçi olarak yabancı güçleri ve azınlıkları idare etmiştir.
Sayfa 37 - Kubbealtı neşriyat
Yanmış harman ve ölmüş ecdat ile öğünerek vakit geçirmeyip bugün neler yapmak gerektiğini düşüneceğimiz yerde, geçmişle fahretmek abes gibi görünse de kendi geçmişini hakkı ile bilmeyen gençliği, târihini unutup yabancılara hayran olmaktan bir nebze olsun kurtarmak için geçmişin iftiharlarından haberdar edilmelerinin lüzûmuna inanıyorum.
Sayfa 9 - Kubbealtı neşriyat
Israrla beyan etmek isterim ki dağılmış olan Türk medeniyeti zincirini milli-manevi bir anlayışla lehimlemeden içtimâi, iktisâdi bir kuruluşun müesseseleşmesi muhal ender muhaldir.
Sayfa 7 - Kubbealtı neşriyat
“İşte Orta Avrupa’nın ve Balkanlar’ın dillerine derinlemesine tesir etmiş Türk’ü, ne yazık ki bugün, kanı canı çekilmiş bir ceset hâline getirmek gayreti ile tahtından düşürmenin vebâlini, bilmem kimlerin sırtına yüklemek lâzım?”
Sayfa 54 - Kubbealtı Neşriyât, 3.baskı, 2014.Kitabı okudu
“İşte büyük hâkânın Fetih’den sonra ilk cumâ namazı kıldığı câmi sanki pis, çamurlu çizmelerle dolaşan turistlere armağan ediliyormuş gibi bu yüce mâbedi seyâhat acentelerine vermekten dahi utanmayacak bir dalâlet içinde olduğumuzu bilmem târih nasıl affeder? Evet şimdilik devlet bu mevzûda susuyorsa bile, halk bunu asla affedecek ve hoş görecek değildir.”
Sayfa 49 - Kubbealtı Neşriyât, 3.baskı, 2014.Kitabı okudu