Kayıp Dük Gönderileri
Kayıp Dük kitaplarını, Kayıp Dük sözleri ve alıntılarını, Kayıp Dük yazarlarını, Kayıp Dük yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Eğer güzel bir şey söyleyemiyorsan, o zaman hiç bir şey söyleme!
Sayfa 156
Bu aşktı.
Aşk. Büyük A harfi ve yatık el yazısı, kalpler, çiçekler,-ve evet, tüm o can sıkıcı eroslar- ve süsleme için melekler.
Aşk. Bu başka hiçbir şey olamazdı.Onu gördü ve sevinç hissetti. Sadece kendi sevincini değil, herkesi. Arkasında oturan yabancıyı. Odanın karşısında oturan eski ahbabını. Hepsini görüyordu. Hepsini hissediyordu.
Şaşırtıcıydı. Onu alçakgönüllü yapıyordu. Grace ona baktı ve Jack daha iyi bir adam oldu.
Ve kendilerini kimsenin ayırmasına izin vermeyeceğini düşündü.
Sayfa 299Kitabı okudu
"Kadınların saçları beni daima eğlendirir," diye açıkladı. "Aslında herkesin tek istediği onların açık görmek olduğu halde çok fazla uğraşıyorsunuz."
164
"Ah. Harika. Bunu nasıl açıklayacaktı. Bana aldırmayın, sadece tüm bunların komikliğine gülüyordum. Senin sorunun saçlar, benimkiyse ölmüş kuzenim."
Sayfa 164
"Sana ihtiyacım var. Sana ihtiyacım var ve eğer sadece benimle ilgilenecek olursan tüm kadınları bıraktığıma yemin edeceğim ve ayaklarının dibinde eriyeceğim ve büyük bir olasılıkla müthiş zengin olacağım ve hatta istersen rüya gibi bir çırpıda asil bile olabilirim."
Sayfa 84
"Adı Jack Audley'di; eskiden majestelerinin ordusunda Yüzbaşı John Audley'di; eskiden İrlanda' da Country Cavan'dan, Butlersbridge küfünden Jack Audley'di; eskiden aynı yerden Jack Cavendish-Audley'di; ve eskiden - daha da eskiden, vaftiz edildiği zamanlarda- John Cavendish'ti."
Sayfa 35
"Grace adamın yüzünün yarısı maskeyle örtülüyken nasıl fark ettiğini bilemiyordu ancak onunla alakalı üç şeyin çok belirgin olduğuna karar verdi:
Gençti.
Kuvvetliydi.
Ve ölümcül biçimde tehlikeliydi."
Sayfa 8
"Kaşları," dedi, dahiyane bir buluş olduğunu düşünerek. "Sizin yaptığınız gibi kaldırıyor."
"Böyle mi?" Hanımının sol kaşı o kadar hızlı kalkmıştı ki Grace yüzünden fırlamadığına şaşırdı.
"Şey, evet. Kısmen böyle. Onunkiler ...." Grace kendi kaşlarıyla garip hareketler yaptı.
"Daha mı gür?"
"Evet."
"Eh, o bir erkek."
"Evet." Oh, evet.
"Her ikisini de yapabiliyor mu?"
Grace ona boş boş baktı. "İkisi mi hanımefendi."
Düşes kaşlarını sırayla indirip kaldırılmaya başladı. Sol, sağ, sol, sağ. Başlı başına tuhaf bir manzaraydı.
Sayfa 141