ŞİİR edebiyatın can damarı olabilir. Herhangi bir olayı, yüzlerce sayfayla anlatmak yerine bir kaç dizeye de sığdırabilir. Bazı Yazarlar bu konu da epey usta olabilir. İşte onlardan biri; Yılmaz Erdoğan. Bir insan, kolunun altına kaç karpuz sığdırabilir? Ve yine bu insan bana göre, sanatçı olarak doğmuş olabilir.
Çocukluğundan bir dize...
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim, çocuk olmaktan... Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam...
Ayrılıktan...
*Bir insanı sevmekle başlıyordu her şey ve boşanmak için en az iki şahit gerekiyordu!
Şiir...
*"Şair burada yaşadığı kenti çöle benzetiyor," da bahsedilen şair olurum!
Aşk...
*Ve eşikteki öpücük, tarih bilinci olmayan bir aşkın mührüdür artık...
Kızı Berfin'e...
*Habersiz geldin, kusura bakma oralık biraz dağınık...
Şimdi hemen toparlarız sanıyorduk, olmamıştık daha...
Şehir....
*Yine de ışıklar bu kenti güzelmiş gibi gösteriyor geceleri...
İstanbul...
*Yine sen ve yine sensizlik artık bu şehir faşistanbul!