Annesinin ona sıklıkla söylediği şeylerden birisi de şuydu ki, ne zaman dizlerinin üzerine eğilip, bahçede çalışmaya başlasa, içini huzur ve kuvvet duyguları doldururdu. Esperanza, bu güce bir isim vermişti: Tanrı.
“Şuraya bak! İnsanları izle. Bir kelebek gördüklerinde yüzlerinde beliren gülümsemeyi görüyor musun? Kendilerine engel olamıyorlar. Kelebekler kanatları olan neşelerdir,” (…)
Cesaretin ne olduğunu bilmiyordu. Belki de cesaret başkalarından çok içindeki sesi dinlemekti. Kulaklarında çınlayan ses ne kadar zayıf olursa olsun içgüdülerinin sana yönelttiği çağrıya kulak vermekti…
"Bu sahneyi çok gördüm ben. Aşağılanan ya da dövülen kadınlar, suçun hep kendilerinde olduğunu düşünürler. Ve nihayetinde de özgüvenlerini yitirirler."