Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Mat/ Matador
Arapça Mat öldü, şah mat “şah öldü” demek. (...) İspanyolca matar (öldürmek) fiili 600 yıllık Arap egemenliği çağında bu dile giren yüzlerce Arapça kelimeden biri. Matador da esasen “öldürücü” demek.
Propaganda Yayınları pdf
Avrupalılar
Avrupa dillerine özellikle 12. yüzyıl sonu ile 13. yüzyılın başlarında hatırı sayılır sayıda Arapça kelime almışlar. Hem ilginçtir, en çok ticaret, gemicilik, sanayi ve teknoloji alanında almışlar. Demek ki bu alanlarda Arapları kendilerinden üstün görmüşler: nereden nereye!
Propaganda Yayınları pdf
Reklam
Kelime dediğin kim kullanıyorsa onun malıdır. Doğar, gelişir, değişir, günün birinde ölür.
Propaganda Yayınları pdf
Arapça yamîn “sağ”, daha doğrusu “sağ el”. Sağ elin uğurlu sol elin uğursuz olduğuna dair inanış, en eski zamandan beri tüm insan topluluklarında var. Ortadoğu’nun Sami toplumlarında da sağ avucunu gösterme jesti kadim zamanlardan bu yana doğruluk, güven, dostluk, söz verme ifade etmiş. Yemin etmek, esasen sağ elini kaldırıp göstermek demek.
Propaganda Yayınları pdf
Memlekette o kadar çok insanın kendi adının anlamından haberi yok ki insan hayret ediyor. On kişiden birinin kullandığı en popüler isimler bile buna dahil. Mesela Hasan. Arapça bir sıfat, “güzel” demek. İsim hali hüsn, “güzellik”, hüsn-i niyet, hüsn-i tabiat gibi deyimlerde geçiyor. Nisbet –î’siyle bundan türetilen Hüsnî de erkek adı olarak kullanılıyor; “güzelliksel” diye çevirebiliriz, lazımsa. Hüseyn “küçük Hasan” demek. Hz. Ali’nin oğlu Hasan’ın küçük kardeşinin adı. Ahsen “en güzel, çok güzel”. İhsan esasen “güzellik yapmak, güzellemek” anlamına geliyor, ama daha çok “bir karşılık beklemeden cömertçe verilen şey” anlamında kullanılıyor. Bu işi yapan kişiye de “ihsan edici” anlamında Muhsin deniyor. Bir de Tahsin var, “güzel bulup beğenme, alkış, aferin” demek. Sonuç? A) Bir kökten bak kaç tane isim çıkarmışlar. B) Arapça ilginç bir dil, biraz olsun öğrenmeli.
Propaganda Yayınları pdf
Boşgezenyan:)
1830-40’lara doğru bütün Ermenilerin birden soyadına kavuştuğu görülüyor. Nasıl oldu? Neden ihtiyaç duyuldu? Kim karar verdi? Nasıl uygulandı? Vallahi bilmiyorum. (...) O devirde benimsenen soyadlarının yaklaşık üçte biri Türkçe meslek adıdır, bir o kadarı da yine Türkçe lakap. Mesleklere örnek: Terziyan, Dökmeciyan, Baklaciyan, Pekmezciyan, Saraçyan, Kemankeşyan, Kantarciyan, Hattatyan, Pastırmaciyan, Muskaciyan, Nalbantyan, Ozanyan, Hanciyan, Püskülciyan, Çırakyan. Lakaplar daha da renkli: Ağacanyan, Çulsuzyan, Çolakyan, Kabadayiyan, Kemiksizyan, Kemkemyan, Samurkaşyan, Tazegülyan, Kısacıkyan,Keloğlanyan, Kerametliyan, İngilizyan, Torlakyan, Toramanyan, Terlemezyan, Boşgezenyan (vallahi var, 1914 Meclisinde Halep mebusu).
Propaganda Yayınları pdf
Reklam
Bir dilin yaygınlığı iki türlü ölçülür: Bir kere o dili anadil olarak kaç kişi konuşuyor, ikincisi sonradan öğrenenler dahil o dili kaç kişi biliyor. Ethnologue’a göre halen anadillerde listebaşı olan on dil, sırasıyla Çince, İspanyolca, İngilizce, Arapça, Hindi, Portekizce, Bengali, Rusça, Japonca, Almanca.
Propaganda Yayınları pdf
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.