Edebî bir insan olmak çok zor,çünkü edebî şahsiyetler göçebe ruhları olduğu için trene binip insanların telaşla sokakları arşınladığı kentlere gitmek ve otel odalarının penceresinden uzun uzun kentlere bakmak zorundalar. (Kent:Yazarın bakması için gündüzleri yüz binlerce insanın dolaştırılması, geceleri ışıkların yakılması ,gerekirse sokakların boşaltılması gibi türlü oyunları içeren organizasyon .Örnek:"Yazar bakıyor!Çabuk sokaktan bir kedi ,bir sarhoş, bir de fahişe geçirin.!Kedinin adımları ürkek olsun...
İlerleyen yaşlarda özellikle çay, kahve ve daha ilerleyen yaşlarda çorba içerken dudaklarimin iyice uzadığını, çıkardığım seslerin arttığını görecek ve zamanla bana sinir olmaya başlayacaksın.İşte bu senin ERGENLİĞİNDİR.Kutlu olsun !!
Babaların ilan ettikleri vakitten yaklaşık üç dört saat sonra eve dönmeleri normaldir. Bunu eve geç kalmak olarak değerlendirmemelisin. Çünkü insan zaten bütün ömrünü geçirdiği bir yere geç kalmaz.