Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kendine Bakma Kitabı

Cem Mumcu

Kendine Bakma Kitabı Sözleri ve Alıntıları

Kendine Bakma Kitabı sözleri ve alıntılarını, Kendine Bakma Kitabı kitap alıntılarını, Kendine Bakma Kitabı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Şöhret, arsasına baskın eden kalabalıklar yüzünden taşlarının yerleri bozulan bir yapının resmen yıkılışıdır." /Rilke
Sayfa 146Kitabı okudu
Çünkü yaşadığımız müddetce hep bir başka olasılık vardır. Bize başka bir olasılık yokmuş gibi gelmesinin nedeni kendi korkularımızdır. Çoğu zaman kapı açıktır ama biz kendi engellerimiz yüzünden onu açamayız.
Reklam
Obskürantizm belirli insanların belirli bilgileri bilmemelerinin gerektiğini savunan düşünceye verilen isim. Bilgi muğlaklaştırılır, müphemleştirilir, üstü örtülür ki ona sahip olanlarla bilemeyenlere arasında bir hiyerarşi oluşsun ve bilenler tarafından dilediğince kullanıla bilsin. Alev alatlı Aydın despotizmi derken bundan söz etmektedir. Hekimlerin reçetelerinin zor okunmasının önemli bir nedeni Tıbbiyede çok not almaktan bozulan el yazısıdır ama bir kısmı da şifa verici bilginin diğerlerinden saklanması ve söz konusu bilgiyi mistisize Edip özel bir güç haline getirme çabasıdır belki de
#Günaydın
“Senin kolunu bırakmamdan korkmanı, senin kolunu tutamamaktan korkmamı seviyorum. İstersem gidebilme gücümü, istersen gidebilme gücünü ve bu güç bizdeyken gitmemelerimizi seviyorum.”
“Aynadan kırık bir parça uzatsam okura, bakarmı acaba, eli kesilir mi?”
“Geçici çözümler ve çarelerle ruhlarınızı makyajlayın.”
Reklam
“ Umursamazlığı, kayıtsızlığı, arzu etmeyişi, heyecansızlığı ‘cool’ bulmaya başladık.”
Zaten hangi delilik kendi akışının önüne geçebilir ki? Geçse delilik mi olur?
bizi ıskalatan, korkak ıssız adamlık/kadınlık...
Kediye 'Öte' ismini koydum. Onu yaşamla ölümün, özgürlükle mahkumiyetin, bilinenle bilinmeyenin, çoklukla tekliğin, gitmelerle kalmaların tam arasında gördüm. Hem cesurdu hem de tedirgin. Seçim yapması gerekti çünkü. Seçmek özgür olmak demekti. Özgürlük ise zor işti. Sorumluluk demekti çünkü. Başka bir ihtimal yokken seçmek yoktu. Oysa bir ikincisi bile çıkması ihtimallerin seçmek demekti artık. Üç şey yapabilirdi güzeller güzeli 'Öte' cik... Bunlardan ikisi onu öyle ya da böyle mutlu ederdi. Üçüncüsü onu mutsuz kılacak tek seçenekti. Benimle gelmek veya orada kalmaktı yapabileceği iki şey. Üçüncüsü tam orta yerde beklemesi olurdu. Benimle gelse orada yaşayacaklarını, orada kalsa benimle yaşayacaklarını kaçıracaktı; ya da benimle gelse beraber yaşayacaklarımızı, kalsa orada yaşayacaklarını kazanacaktı. Ama her ikisini de yapmayıp tam yol ayrımında bekleseydi, sadece bekleyecekti. Hangisinin daha iyi bir fırsat, hangisinin daha iyi bir ihtimal olduğuna bir türlü karar veremediği için bekleyen ya da o kavşakta ayak üstü sevişenler gibi... Ya şunu kaçırırsam diye her gün sevişip aslında kimseyle gerçekten sevişmeyen, sevişmeleri asla kovalarını doldurmayanlar gibi... Herkesin, herkesin içine girdiğini sanırken; kimsenin, kimsenin içine girmediği giremediği o bomboş sevişmeler gibi. Yolların çokluğundan kararsız kalıp oradan dönme özgürlüklerini görmedikleri için korkarak kavşakta bekleyen, seçecekleri bir yolda görecekleri binlerce güzelliği kaçıran ya da o yolun devamındaki binlerce yeni ihtimali ıskalayanlar gibi... O 'ıssız' denen korkak 'adam'lar ve o korkak kadınlar gibi... Kedi, beni tercih etmese de Öte ismini hak etti...
storytel:00:16:12sn
339 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.