Biz bütün tecrübelerimizi, bütün düşündüklerimizi kendi kendimize de söylemeden de bilebilir miyiz? Bir fikir ifade olunmadan, hatta kağıt üzerine dökülmeden, tam olabilir mi?
Her yazı yazanın gelecek zamanlara da kalmak, fikirlerde bir iz bırakmak ümidi vardır. Benim böyle bir ümit beslememin gülünç olduğunu çoktan biliyorum…
Andre Jid’in bir cümlesini okurken seni yine hatırladım: ‘…Hayali bir Anjel’e mektuplar yazardım.’ Neden itiraf etmeyeyim? Ben de, Jid’den özenerek bir Keziban tahayyül etmiştim.”
Bu, daima mukadderdir (alınyazısıdır); her ne yapsak yine yolun bir yerinde kendi kendimizle karşılaşırız, ne kadar koşsak yine, arkamızda kaldığını sandığımız fikirlere ulaşırız.
Biz bütün tecrübelerimizi, bütün düşündüklerimizi kendi kendimize de söylemeden de bilebilir miyiz? Bir fikir ifade olunmadan, hatta kağıt üzerine dökülmeden, tam olabilir mi?
Biz bütün tecrübelerimizi, bütün düşündüklerimizi kendi kendimize de söylemeden de bilebilir miyiz? Bir fikir ifade olunmadan, hatta kağıt üzerine dökülmeden, tam olabilir mi?