-Bu kent beni öldürüyor anne, her gün, her an, her fırsatta, her şekilde öldürüyor. Yavaşça, sinsi sinsi... Derinden... Elimde avucumda ne varsa teker teker çalıyor. Hem içeriden, hem dışarıdan kuşatılmış durumdayım.
Kafesinin kapağı açılan kanarya hemen dışarı atar kendini, pencereye uçar. Oysa pencere de açıldığında en doğru kararı vererek kafesine dönecek, böylelikle ölümden kurtulacaktır.
“Yalnızlığımı asla yenemedim,” diye düşündü, “ama sanki ondan dışarıya doğru büyüdüm -onu sarıp sarmalayacak denli büyüdüm. Bir cenin gibi içimde artık, bir madalyon gibi de göğsümde.”