Kışkırtılmış Erkeklik Bastırılmış Kadınlık Gönderileri
Kışkırtılmış Erkeklik Bastırılmış Kadınlık kitaplarını, Kışkırtılmış Erkeklik Bastırılmış Kadınlık sözleri ve alıntılarını, Kışkırtılmış Erkeklik Bastırılmış Kadınlık yazarlarını, Kışkırtılmış Erkeklik Bastırılmış Kadınlık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
«Hayatı kendinize de, yanınızdakilere de kalıplaştırmayın.»Hayat ne «sardalya konservesidir, ne de «sabun kalıbı.»Hayatı yaşanır yapan değişmelerdir,gelişmelerdir, yeniliklerdir,denizlerdir, ormanlardır, ufuklardır, renklerdir.
"Öğütçü olmaktan çok korkarım.Hayatımda ne severek öğüt verdim ne de öğüt aldım.Sizinle biraz dertleşmek istiyorum.Çünkü, dertleşmek insanca bir duygudur, insanca bir davranıştır.Gelin, biraz dertleşelim.Önce şunu konuşalım mı? «Öteki insansız kimse yoktur.»Ne demek «öteki insan»? Madalyonun öteki yanı demektir. Erkekte de «öteki adam» olayı var demektir. Bunu ayrıca konuşacağız,ama şimdilik aklımızda tutalım.Kuşkusuz, hayat bizimle sınırlı değildir.Dünyanın tek kadını da, tek erkeği de biz değiliz.Ben, bir şarkıyı beğeniyor diye karısını Orson Welles'den kıskanan erkek gördüm. Siz de kimbilir neler görüyorsunuz."
"Kendimize güvenmiyoruz.Topluma güvenmiyoruz.Karşınızdakine güvenmiyoruz. Sonra da yakınıyoruz, «kardeşim, kimse kimseye güvenmiyor.» «Ama, güvendim de başıma neler geldi?»Erkeğe güvenmiştir de aldatılmıştır.Çalıştığı yerde birisine güvenmiştir de aldatılmıştır.Çalıştığı yerde birisine güvenmiştir de başına neler gelmiştir, politikacıya güvenip oy vermiştir de memleket ne hale gelmiştir.Peki, «kendine güvendin mi» kendine?Neden hep başkasına güvenmek? Neden hep birisine güvenmek?Neden hep birilerine güvenmek?Önce kendine güvenmek.Başkasına güvenmeyi de bu güven duygusu içinde yaşamak."
"Alışkanlık heyecanı öldürür.Birbirinize duyduğunuz o iç bayıltan heyecan, aslında yaşamanın heyecanıydı.Yaşamanın heyecanını sürdürmek, hayatın gizidir.Dünyayı kendinden, sevdiği kişiden daha geniş, daha renkli, daha güzel görememektir bu.Aşk tüketicidir, sevgi üretici"
"Ya cinsellik?Aşkta, sevgide cinsellik?Cinsellik bütün hayatımızda vardır.Çoğu kez biz farkına varmadan vardır.Aşkta cinsellik.Varoluşumuz ona bağlıymış gibi yaşanan bir cinsellik.Sevginin cinselliği yumuşaktır.Üstü şefkatle örtülmüş yeşil çimen cinselliği, öfkeyle başlamayan, pişmanlıkla bitmeyen bir cinsellik.Aşkta cinsellik odaklaşmıştır, sevgide her şeye yayılmış.Bir mesele vardır.Şekeri ortadan kaldırmak için çekiçle kırmayı deneyin, derler.Başaramazsınız.Her yana dağılır, hiçbiri dilinize ulaşmaz, boşuna yorulursunuz.Ama, şekeri alın, bir bardak suya koyun.Şeker görünmez olur, ortadan kalkmıştır, ama suyun her yudumu şekerlidir.Ne anlatıcı bir meseledir bu."
"Sevgi yumuşatır.Sevgi serinletir.Sevgi insanın içine bir gülümseme yerleştirir.Sevgi bir akarsu kıyısıdır, bir ağaç gölgesidir, filizin yeşili,gölün mavişidir.Sevgi paylaşmadır, bencil değildir.Seven,kendini değil «o»nu düşünür. Sevgi anlar, hoşgörür ve bağışlar.Sevgi, yaşayan her şeyi içine alır, genişletir.Bir ömür boyu süren aşklar yok mu? Duymuyor muyuz böyle aşkları, okumuyor muyuz?Aşk, bir ömür boyu sürmez, süremez de ondan. Böylesine yoğun bir fırtınayı insan yüreği taşıyamaz. İnsanın beyni, insanın bedeni dayanamaz.Ömür boyu süren aşklar, sevgiye dönüşen, dostluğa dönüşen paylaşmalardır.Büyük mutluluk budur.Aşk, insanı bazen Tanrı yapar, bazen gereksiz bir böcek. Ama,sevgi insanı insan yapar."
"Bir kadın okurumdan mektup aldım.«Bize aşkı anlatın» diyordu. Mektupta başka sözler de vardı ama, sanki görünmez bir el diğer bütün sözleri sildi de, sadece bu üç sözcük kaldı mektupta:«Bize aşkı anlatın.»Kolay mıydı aşkı anlatmak?Yüzyıllar boyunca nice, şiir, öykü, roman, resim, heykel, tiyatro,sinema hep aşkı anlatmaya çalışmıyor muydu?Gene de âşık olan insan «benimki başkaydı» demiyor muydu?«Aşk yazılmaz yaşanır» diyen bilge haklı mıydı?Bir dostum, güngörmüş bir dostum «yazık, artık insanlar âşık olmayı bilmiyor.Geçici hevesleri, insanı sarıp geçen istekleri aşk sanıyorlar. Ne yazık» demişti."
"Amerikalılar «almaya» alışıktı.
Japon kadınlarıysa «vermeye» hazırlanmıştı.
Bu buluşmadan mutluluk kadar mutsuzluk da doğmuştur.
Çünkü, işin doğrusu ne sonsuz almaktır, ne de sonsuz vermek.
Doğrusu paylaşmaktır.
Paylaşmanın terazisi yoktur.
Paylaşmayı bakkal hesabına çevirmek «paylaşmak» değil «alışveriş» yapmaktır.
Paylaşmak, dünyayı paylaşmaktır.
Paylaşmak, güzellikleri paylaşmaktır.
Bunu bilemediniz mi, elinize geçeni sımsıkı tutarak yaşamaya başlarsınız.
Seçim sizin değil mi?"