"Kadınlar sizin için siz de kadınlar için birer örtünsünüz" ifadesi Kuran'ın kadın ve erkeği cinsiyetçi bir gözle ayırmaktan ziyade ikisinin birbirini tamamlayan unsurlar olduğunu ortaya koymaktadır.
Sorun kişiler değil, kişiliklerle ve niteliklerledir. Sorun Firavunda değil, Firavunluktadır . Bu sayede mesaj evrenselleşmekte, tüm insanlığa "Firavunlaşmayın; yoksa zulmedenlerden olursunuz" mesajı verilmektedir.
Adem gibi davranın, hatanızı sahiplenin; özür beyanında bulunun. İblis gibi davranıp hatayı Yüce Allah'a ihale ederek şeytanlaşma yolunu tercih etmeyin.
Bir anlamda kıraat, "yaratılana bakarak yaratanı bulmak" demektir. İkinci ayetteki "insanın alaktan yaratılması" ifadesi söz sözkonusu kıraatin bir düşünce eylemi olduğunu göstermektedir. Buradan hareketle şunu söyleye biliriz: Kıraat "aklın ve zihnin okuması" dır.
"Biz maziden beslenen, hali görüp kollayan ve dikkat ile takip eden, ikbale ve istikbale dair doğru bir duruş ortaya koyan bir bakışın sahibi olmalıyız. Feraset böyle bir bakıştır..."
"Hakikatmış gibi görünüp insanı haktan uzaklaştırmayı yapan sadece şeytan değildir, bunu yapan şeytanlaşmış insanlar da vardır. Hatta yaptıkları kötülükleri iyilik yapıyor zannıyla ortaya koyan ve bunu farkında olmadan yapanlar da vardır."