Allah böyle bir iddiayı reddederek şefaatin tamamıyla kendisine ait olduğunu bildirmiştir. Nasıl ki
egemenlik O’nundur şefaat da bütünüyle kendisine aittir. Allah yanında, kendisinin izni olmadan hiç kimse
şefaatte bulunamaz. Şefaat iznini de yalnızca amelinden razı olduklarına verir. Bir insanın amelinden razı
olunmasının en temel şartı da o insanın tam bir tevhid ve ihlasa sahip olmasıdır.
Allah’ın izin vermesiyle gerçekleşen ve kabul edilen şefaat ise özellikle ihlâs ehlinin şefaatidir. Şefaat
tamamıyla Allah’tandır. Bu Yüce Allah’ın Şefaat edene bir rahmeti ve ikrâmıdır. Şefaat edilen için de merhamet
ve bağışlanmadır. Gerçekte şefaate binaen övgüyle anılan Allah’tır. Şefaat konusunda kendisine izin vererek
Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem’i övgüyle anılan makama eriştiren de Allah’tır.
Şefaat konusunda detaylı olarak söylenebileceklerle ilgili olarak Kitab ve sünnetin delâleti bu yöndedir