Medeniyet yükseldi dediler. En medeni hükümet olması lâzım gelen Alman-İngilizler harbe başladı. Sonra bütün cihan harbe girdi. Bu ne? Medeniyetin gayesi birbirini boğazlamak mıdır? Tabii bu harp devam etmeyecek. Bir gün barış yapılacak. Acaba o zaman bu medeniyetin yüzü kızarmayacak mı? Yazık! Hep hır hır. Daha doğrusu kemik kavgası.
Ne tuhaf. Harp sahasında sahra tiyatrosu!
Sahne bulunduğumuz duruma nispeten hemen muntazam denecek derecede donatılmış. Elde mevcut malzeme tabii ki beylik ile çadırlardan ibaret. Ara perdeleri, kulisler her şey tiyatroyu taklit etmiş. Komik Şevki, aktörlüğe aklı erenleri toplamış, "Sahte Esirci" nâmıyla bir piyes sahneliyor. Hele kantolar, hakiki bir şantözden farkı yok.
Oyun bitti. Asker halat çekti. Galiplere yetmişlik sigaralar dağıtıldı. Çuval ve yumurta koşuları yapıldı. Birinci gelenlere yine ikramiyeler verildi.
16 Mayıs
Düşman sabah olurken birbirini müteakip kırktan fazla bomba kullanarak siperlerimizi tahliye etmek istemişse de fedâkâr askerimizden yaralanan veya şehit olanlardan başka kimse mevkiini terk etmemişti.
Medeniyet yükseldi dediler. En medeni hükümet olması lâzım gelen Alman-İngilizler harbe başladı. Sonra bütün cihan harbe girdi. Bu ne? Medeniyetin gayesi birbirini boğazlamak mıdır? Tabii bu harp devam etmeyecek. Bir gün barış yapılacak. Acaba o zaman bu medeniyetin yüzü kızarmayacak mı? Yazık! Hep hır hır. Daha doğrusu kemik kavgası!.
Çanakkale Savaşı- yeni bilgiler öğrenecek, tartışılacak belki de yeni araştırmalars vesile olacak. İşte "tarihçiyim" diyebilen için en büyük zevk, benim gibi bir acemiye kısmet oldu. Buna kader denmez de ne denir.