"Geçici düzenler köpükler gibi uçar gider. Aynen öyle, köpükler gibi, geçici. İnsanın bu dünyadaki bütün çalışması köpükten öte bir şey değil. İnsan kendine faydası olacak hayvanları evcilleştirip düşmanca davrananları yok etti, toprağın yabani bitki örtüsünü temizledi. Ama sonra insan yok oldu ve ilkel hayat geri dönüp onun elleriyle yaptığı her şeyi sildi süpürdü."
"Kitaplar olsun veya olmasın, içlerindeki eski gerçekler tekrar keşfedilecek, eski yalanlar tekrar devreye girecek, orada yazılan yaşantılar tekrar yaşanıp sonraki kuşaklara aktarılacak."
"Ne fark ederdi ki zaten? Herkes ölüyordu nasıl olsa; iyisi de kötüsü de, güçlüsü de zayıfı da, hayata dört elle sarılanı da yaşamı aşağılayanı da... Herkes göçüp gidiyordu. Her şey göçüp gidiyordu."
"İnsanoğlunun yeryüzünden tamamıyla silinmesinden daha küçük hiçbir olay, onunla tanışmamı, konuşmamı, gözlerinin içine bakmamı, elini tutmamı ve evet, onu sevmemi, üstelik onun da bana karşı boş olmadığını görmemi sağlayamazdı."
Büyük şehre yiyecek ve benzeri şeyler taşıyan tüm demiryolu ve su kanalları çalışmayı durdurmuştu; aç ve yoksul topluluklar, depoları ve ambarları yağmalıyordu. Katiller, hırsızlar ve sarhoşlar dört bir yanda cirit atıyorlardı.
"Ne fark ederdi ki zaten? Herkes ölüyordu nasıl olsa; iyisi de kötüsü de, güçlüsü de zayıfı da, hayata dört elle sarılanı da yaşamı aşağılayanı da... Herkes göçüp gidiyordu. Her şey göçüp gidiyordu."