Komünist Bir Kocakarıyım
Dan LunguKomünist Bir Kocakarıyım Sözleri ve Alıntıları
Komünist Bir Kocakarıyım sözleri ve alıntılarını, Komünist Bir Kocakarıyım kitap alıntılarını, Komünist Bir Kocakarıyım en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her zaman kusurlarını, yani köylü gibi davranışlarını tespit etmek için dikkat ediyordum. Ama pek başarılı olamadım. Hapşırmasını bile bekledim. Gerçek şehirlilerin, sanki büyük bir işmiş gibi gürültüsü dağları ve tepeleri aşan, sağlam bir hapşırığı sağlık göstergesi olarak görmeyip tam tersine, hapşırıklarını ellerinin arkasına sakladıklarını, yarım yutuyorlarmış gibi yaptıklarını fark etmiştim. Tucu da bir şehirli gibi hapşırıyordu. Sonunda köyde doğmasının onun suçu olmadığını fark etmek zorunda kaldım...
Sayfa 32Kitabı okudu
Para pahalıdır, diyor annem her zaman...
Sayfa 35Kitabı okudu
"Söz mü?
"Şahin sözü!"
"Yoook, çakal seni! Hangi şahin?"
"Annem ölsün olmazsa!"
" Şimdi oldu! Hangi çekirdekten istiyor beyim, ayçiçeği mi yoksa kabak mı? Seçebilirsin, hepsinden var Yoldaş. Bu seneki ürünler Tanrı'ya bol bol oldu."
Sayfa 107Kitabı okudu
Çikolatamız böldü, özellikle Çin çikolatası, parti kantininden. Bisküvi, şeker ve gofret- sözünü etmiyorum bile! Portakalı doyasıya yedik.... Hurma... Limon... İncir... Muz... Yok, yalan söylemeyeyim, muz hiç yiyemedik. Bu zor bulunurdu, sanırım daha çok büyükler içindi. Ancak muz aromalı bir diş macunumuz vardı, o yüzden tadını biliyordum.
Sayfa 67Kitabı okudu
Kusasım geliyor. Yolun kötü olduğu bit yerdeyiz ve midem top gibi zıplıyor. Toz burnumu ve ağzımı kurutuyor. Şoföre biraz hava almam için durmasını söylerdim ama herkes bana bakar o zaman. Beni kimsenin görmesini, benimle kimsenin konuşmasını istemiyorum. Ne kadar görünmez olursam o kadar iyi...
Sayfa 86Kitabı okudu
... her zaman kolay değildi ama idare ediyorduk. Sadece idare etmeye niyeti olmayan idare edemezdi.
Sayfa 69Kitabı okudu
Elticilik ;]]
Annem onun hanım olduğunu ve bir küreği elinde tutmayı bilmediğini söylüyor. Bence bu bir kusur değil ama bir şey demiyorum. Ne diyeyim, annem onu pek çekemiyor...
Sayfa 16Kitabı okudu
"Ne oldu, Mika? Bırak, etek kirlensin! Çıkmazsa atarım. Nasıl olsa eskiydi..."
"Ye... Yenge...bir şey.... sö... söylemem gerekiyor sana... Ağır bir hastalığım var. Ye... Yenge..."
Yengem bana bir ağrı kesici verip, kizlar büyüyünce bedenlerinde neler olduğunu güzelce anlatıyor.
"Pamuk sadece lamba şişesini kullanılmıyor Mika! Hadi artık, yatağa geç kendini iyi hissetmiyorsan!"
Sayfa 70Kitabı okudu
Şehirde insanlar daha temiz olmalarına rağmen daha sık banyo yaparlar. Bunu tam anlayamıyorum...
Sayfa 38Kitabı okudu
Bizim köyde insanlar bakımsız dolaşıyor. Evden çıktıklarında arkalarında parfüm kokusu bırakmıyorlar. Parfüm pahalıdır sanırım...
Sayfa 36Kitabı okudu
Zavallı oğlan konuşamadığı için sürekli gülümsüyordu. Güzel, bembeyaz ve dümdüz dişleri vardı. Anne - babasının dişlerine iyi baktığı belliydi. Yani onu tıka basa kalsiyumla besledikleri ve günde iki kere dişlerini fırçalattıkları. Muhtemelen iyi bir aileden geliyor, dedim kendi kendime. İri değildi ama zayıf da sayılmazdı. Karaciğerinde bir sorun yok gibi görünüyordu, şarap bardağını ise, içindekini içmekten çok onu öper gibiydi. İtiraf ediyorum, onu panayırdaki bir at satıcısı gibi bakıyordum. İçimde, yavrusunun iyiliğinden emin olmak isteyen bir hayvanın içgüdüsü uyandı. Sanırım özellikle annelerde olur bu....
Sayfa 26Kitabı okudu
İkimiz de muhteşem görünüyorduk, içi doldurulmuş ördekler gibiydik. Bu şık elbiseler böyledir; bur süre giymedin mi, nasıl giyildiğini unutursun, içinde rahat edemez olursun. Aslında '' bir zamanlar şık olan elbiselerle" desek daha doğrusu. Şapkam hiç olmadı. Şehirli olma iddiam vardı, kokana değil.
Sayfa 13Kitabı okudu
Alice'nin burnunu silip yüzünü yıkıyorum. Onu sakinleştirmeye çalışıyorum.
Aslında ağlamasından ben de sorumluyum. Sürekli düşük notlarla eve gelmemesini söylüyorum. Düşük not alırsa annesi gibi bir fabrikada demirlerle uğraşacağını söylüyorum. Veya daha kötüsü, hizmetçi ya da umumi tuvalette biletçi olacağını.
Sayfa 93Kitabı okudu
"Baba, bir erikte yaşanabilir mi?"
"Yaşanabilir oğlum."
"Bir elmada da ama?"
"Bir elmada da oğlum."
"Bir muzda da -mmm, şapırt - yaşanabileceğini söyleme şimdi."
"Olabilir oğlum, neden olmasın?"
"O zaman baba biz neden bu pis dışkının içinde yaşıyoruz?"
"Oğlum ne yapalım, bu bizim ülkemiz. Ama onunla gurur duymalıyız!"
Sayfa 78Kitabı okudu
"İşte şimdi her şey ortada. Bilmiyorsan söyleyeyim: ben komünist bir kocakarıyım. Ben böyleyim."
Sayfa 48Kitabı okudu