Kuşatma - 1453
Okay TiryakioğluKuşatma - 1453 Sözleri ve Alıntıları
Kuşatma - 1453 sözleri ve alıntılarını, Kuşatma - 1453 kitap alıntılarını, Kuşatma - 1453 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Rabbim içimde taşan rüyanın aşkını kaydırma, engellerin arasında ufalama rüyamı.
Ölümle başı dertteydi, hırslarıyla da... Hırslarında kazanmayı ümit ettiğini, ecelde hepten yitirmek korkusuyla adımladı loş koridoru.
Sen gülersen gül açılır yaz olur, sen ağlarsan hayat karlı dağ olur,
dost elinden zehir olsa bal olur, zehrine balına kurban olayım.
Bizansın "Mahvolduk!" nidaları yankılanırken, surların dışında büyük bir coşku ve heyecan içinde Türk ordusu: “Allahü Ekber, Allahü Ekber!" nidaları ile sevinç çığlıkları atıyordu.
Ne güzel cümleler
Şimdi sağlam durma vaktidir. Nice kış, nice kar, nice güz, nice çöl sıcağı geçti başından, yine de yılmadın, sabırla, sebatla, dirençle yürüdün rüyana doğru. Şimdi. Şimdi hünkârım, burada bir işçi gibi çalıştığın şu noktada, zafer senin alın terinin hakkıdır. İçinde bulunduğun an sabretmenin ve dayanmanın tacını giyme vaktidir. Sen şimdi öyle güzel bir şekilde tahammül et ki, senden sonraki tüm kalpler de sıkı sıkıya tutunsunlar rüyalarına ve asla vazgeçmesinler aşklarından. Yılmasınlar çile ve engeller karşısında. Tüm dert ve ıstıraplarına aşkın coşkusu ile kucak açsınlar. Sen sabrın kaftanı, sebatın hünkârı, direnişin önderi, tahammülün en güzel örneğisin. Ve senden sonra Allah rızası için mihnet ve çileye göğüs geren herkes varlığını hatırlatsın sonrakilere.
Lucas notaras:
“Konstantinopolis'te Latin serpuşu göreceğime,
Türklerin sarığını görmeyi tercih ederim.“
Sayfa 45Kitabı okudu
“Bölünmüşlük her zaman yıkımı getirir İmparator hazretleri.”
…kendilerini dünyanın merkezi sanan bu bağnaz takımına asla
yüz vermemekte kararlıydı.
“Buna cesaret edebileceğini sanmıyorum efendimiz, tüm
Hristiyan alemine meydan okuyacak kadar çılgın olamaz.”
Ne kadar çırpınsam da olacak olanın önüne geçemeyeceğim.
…ama artık ömrünce gerekli olan sabrı nasıl bulacağını da biliyordun. Hayatlarını çılgınca bir ihtirasla yeni baştan okuduğun onca tarihi kahramanın her biri, doğru yeri ve zamanı bekleyecek sabrı gösterenler arasından çıkmışlardı. Her şey zamanla daha netleşir. Şu anda değil, şu anda bulunduğun zemin henüz yeterince sağlam değil… bekle…bekle...
“Ravza-i murada bir gül-i Muhammed-i açtı.
Hamd olsun, hamd olsun, hamd olsun, adı Mehmet olsun.”
Ya Allah Ya Fettah, Ya Sabır Ya Kahhar!" zikrini mırıldandı. İstediği kapıları açacak olan Yaratıcıdan sabrı ve hainleri kahretmesini diliyordu. Çünkü seziyordu ardında yatan hain emelleri.
Vay ki ne vay..
“Yollarından saptırılmış zavallılar, Frankların gücüne güvenerek Tanrı'dan umudunuzu kestiniz, dininizi de yitirdiniz. Merhametli Tanrım, ben bu sapkınlıktan uzak ve masumum. Tanığım da sensin. Yapmakta olduğunuz şeyin bilincine varın vatandaşlar, gerçek imana yüz çevirmeyin. Yaptıklarınız, Tanrı'ya olan isyanınızın açık bir itirafıdır. Vay o yargı günü başınıza geleceklere.”
Bir de bizim aydınlar :)
Böyle birinin devleti yönetmesi ne kadar uygundu?
Buna ancak çocuklar inanırdı.. Çocuklar..