Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Galakside Son Bir Kez Otostop Çekmek

Kuşkucu Somon

Douglas Adams

Kuşkucu Somon Sözleri ve Alıntıları

Kuşkucu Somon sözleri ve alıntılarını, Kuşkucu Somon kitap alıntılarını, Kuşkucu Somon en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Geçmişte insanlar, düşünmek istedikleririnde saatlerce ateşe bakarlardı. Ya da denize. Dans eden alevler ve dalgalar, beynimizde akıl ve mantığın ulaşabileceğinden daha derinlere ulaşabilir. Bak, mantık yalnızca bizim zaten yapmış olduğumuz önermeler ve varsayımlardan yola çıkarak ilerleyebilir, bu yüzden biz kurulmuş, küçük oyuncak arabalar gibi iç içe minicik daireler çizer dururuz. Bizi o dairelerden çekip çıkarabilmesi için dans eden şekillere ihtiyacımız var, ama bugünlerde bunu bulmak çok daha zor. Uzun uzun radyatörlere bakıp dalamazsın. Denizi seyredemezsin. Yani seyredersin elbette, ama üstü plastik şişeler ve kullanılmış prezervatif lerle dolu ol duğu için karşısında oturup sinirlenmekten başka bir şey gelmez elinden. Bakip seyretmek zorunda kaldığımız şey yalnızca gürültü. Enformasyon dediğimiz şey aslında havada gezinen anlaşılmaz bir gürültüden başka bir şey değildir. "Ama mantık olmadan ." "Mantık arkadan gelir. Mantık, adımlarımızın izini sürerek kaynağa geri ulaşma yolumuzdur. Olay olup bittikten sonra bilge olmaktır. Olaydan önce çok aptal olmak zorundasındır."
Sayfa 381
Geçmişte insanlar, düşünmek istediklerinde saatlerce ateşe bakarlardı. Ya da denize. Dans eden alevler ve dalgalar, beynimizde akıl ve mantığın ulaşabileceğinden daha derinlere ulaşabilir. Bak, mantık yalnızca bizim zaten yapmış olduğumuz önermeler ve varsayımlardan yola çıkarak ilerleyebilir, bu yüzden biz kurulmuş, küçük oyuncak arabalar gibi iç içe minicik daireler çizer dururuz. Bizi o dairelerden çekip çıkarabilmesi için dans eden şekillere ihtiyacımız var, ama bugünlerde bunu bulmak çok daha zor. Uzun uzun radyatörlere bakıp dalamazsın. Denizi seyredemezsin. Yani seyredersin elbette, ama üstü plastik şişeler ve kullanılmış prezervatiflerle dolu olduğu için karşısında oturup sinirlenmekten başka bir şey gelmez elinden. Bakıp seyretmek zorunda kaldığımız şey yalnızca gürültü. Enformasyon dediğimiz şey aslında havada gezinen anlaşılmaz bir gürültüden başka bir şey değildir. "Ama mantık olmadan..." "Mantık arkadan gelir. Mantık, adımlarımızın izini sürerek kaynağa geri ulaşma yolumuzdur. Olay olup bittikten sonra bilge olmaktır. Olaydan önce çok aptal olmak zorundasındır."
Sayfa 381
Reklam
İlk büyük astronomlar, Kopernik, Galileo ve diğerleri teleskoplarını gökyüzüne çevirip evrenin beklediğimizden çok daha hayret verici bir yer olduğunu keşfettiklerinde ve dünyanın, etrafında parıIdayan birkaç küçük parlak ışıkla, evrenin büyük bir kısmını olusturmak şöyle dursun, bu galaksiyi oluşturan milyonlarca, milyonlarca ve milyonlarca küçük nükleer ateş topundan birinin etrafta dönüp duran, minicik bir benekten başka bir şey olmadığı ortaya çıktığında -ve bunun kafamıza dank etmesi çok çok uzun zaman aldı- ve bizim galaksimizin de evreni oluşturan milyonlarca ya da trilyonlarcasından biri olduğu ve ayrıca milyarlarca başka evrenin daha var olabileceği anlaşıldığında, bu bulgu, evrenin bizim olduğu bir parça olsun düzeltti.
Sayfa 240
Bir yaratıcı olarak Tanrı fikrinin, etrafımızda gördüğümüz tüm bu karmaşıklık için yeterli bir açıklama olarak kabul edilmesi bana her zaman tuhaf gelmiştir, çünkü en basitinden, bu yaklaşım onun nereden geldiğini açıklayamaz. Eğer bir tasarımcı hayal ediyorsak, bu ortada bir de tasarı olduğu anlamına gelir. Bu nedenle de tasarladığı ya da tasarlanmasına neden olduğu her şey kendisinden aşağı bir düzeydedir. Bu durumda şu soruyu sormalısınız: "Tasarımcının bir üst düzeyinde ne var?" Yukarıdan aşağıya her yerde kaplumbağaların olduğu tuhaf bir evren modeli vardır, ama bizim elimizdeki, ta tepeye kadar her yerde tanrıların olduğu model. Aslında çok iyi bir yanıt değil, ama inanılmaz derecede güçlü bir totoloji olan "Bir sey olacaksa, olur"a dayanan ve aşağıdan yukarıya giden bir çözümünün son derece basit, ama çok güçlü ve başka hiçbir açıklamaya gereksinim duymayan bir yanıt oluşturacağı açıktır.
Sayfa 249
Dinin merkezinde bizim, kutsal ya da benzeri sıfatlarla adlandırdığımız belirli fikirler vardır. Bu katılsak da katılmasak da hepimizin öylesine tanışık olduğu bir fikirdir ki, gerçek anlamının ne olduğunu düşünmek bile tuhaf bir şeydir, çünkü gerçekte "işte size hakkında kötü hiçbir şey söyleme hakkınız olmayan bir düşünce ya da kavram. Bunu eleştiremezsin. Neden eleştiremem? Çünkü eleştiremezsin!" anlamına gelir. Eğer biri sizin onaylamadığınız partiye oy verecek olsa bu konuda istediğiniz kadar tartışmakta serbestsiniz. Herkesin farklı düşüncesi vardır, ama kimse bundan dolayı rencide olmaz. Eğer biri vergilerin yükselmesi ya da düşmesi gerektiğini düşünüyorsa, bunun hakkında bir tartışma başlatmakta serbestsiniz, ama diğer taraftan eğer biri çıkıp da "cumartesi günleri bir elektrik düğmesini bile açıp kapamamalıyım," derse siz, "Olabilir. Buna saygı duyarım," demelisiniz. Tuhaf olan, bunu söylerken bile "Salonda, bu söylediğimden alınabilecek sofu bir Musevi olabilir mi acaba?" diye düşünüyor olmam. Oysa diğer noktalara değinirken "acaba sol ya da sağ görüşlü biri var mıdır ya da ekonomi konusunda bu fikri ya da bir başkasını kabul eden birileri olabilir mi" diye düşünmem. Yalnızca, "Güzel. Farklı düşüncelerimiz varmış demek ki" diye düşünürüm. Ama bi rinin -burada elimi taşın altına koyarak mantıksız diyeceğim- inançları hakkında bir şey söylendiği anda, hepimiz son derece korumacı oluyor ve hemen savunmaya geçiyoruz. Hayır bunu eleştiremeyiz; mantıksız bir inanç, ama hayır, ona yalnızca saygı duyarız."
Sayfa 252
Siz en iyisi Christopher Cerf ve Victor Navasky tarafından yaratılan The Experts Speak adlı kitabı arayıp bulun. Kitap geçmişte otoriteler tarafindan yapılan ve neredeyse anında, muhteşem bir yanılgı olduğu ortaya çikan güvenilir tahminlerle dolu. O tür şeyleri bilirsiniz. Yale Üniversitesi Ekonomi Profesörü Irving Fisher 17 Ekim 1929'da "hisselerin değerinin en yüksek düzeye ulaştığını ve görünüşe göre böyle kalacağını söylemiş. Sonra 1962 'de Beatles grubu hakkında "müziklerini beğenmiyoruz. Gitar grupları demode olmak üzere," diyen Deca plak şirketinin yöneticisi var. Alın size bir tane daha: The Wall Street Journal, 1995'te "Bill Clinton, sahnede salya akıtmayan herhangi bir Cumhuriyetçi karşısında kaybedecek," demiş. Tuvalette saatler boyunca zevkle okuyacağınız çok kalın bir kitap bu. Tuhaf olan bu konuda bir adım bile ilerlememiş olmamız. Lord Kelvin'in 1897'de "Radyonun geleceği yok, "dediğini duyduğumuzda imalı bir şekilde gülümsüyoruz. Ama 1977 yılında, Digital Equipment Corporation'ın başkanı Ken Olsen'in "herhangi bir bireyin, evinde şahsına özel bir bilgisayarı olmasına hiç gerek yok," dediğin duymak çok daha şaşırtıcı.
Sayfa 196
Reklam
Bir broşür bizim neyi yapmamızı engeller? Şey, bir kere bir broşürün başlıca görevi, insanları, satmanız gereken şeyi almaya ikna etmek, bunu olabildiğince parlak ve baştan çıkarıcı bir şekilde yapmak ve insanlara yalnızca bilmelerini istediğiniz şeyleri söylemektir. Bir broşürü sorgulayamazsınız. Oysa şirketlere ait web sitelerinin çoğu böyle.
Sayfa 180
Douglas Adams'tan Çay Demleme Önerileri :)
Bir iki Amerikalı bana, kendilerine hiç de o kadar güzel bir içecekmiş gibi gelmeyen çayı, İngilizlerin neden bu kadar sevdiğini sordu. Bunu anlamak için önce doğru dürüst çay yapabilmeniz gerekir. Çay yapmak için çok basit bir temel prensip vardır ve o da şudur: Çayın tam tadını bulması için suyun çay yapraklarına değdiği sırada kaynıYOR olması
Sayfa 144
Hepimiz doğallıktan uzaklaşmış ve gerçeklikten kopartılmış haldeyiz.Kendimizi çok gergin ve dünyaya yabancılaşmış hissetmemiz hiç de şaşırtıcı değil, çünkü dünya bizi etkiliyor, ama biz dünyayı etkileyemiyoruz.
Sayfa 261
Evrene bu bakıştan ortaya çıkan bir başka sonuç da onun neredeyse tamamının, biraz da endişe verici bir şekilde hiçlikten oluştuğunun anlaşılmasıdır. Nereye bakarsanız, ara sıra görünen küçücük kaya parçacıkları veya ışıklar dışında hiçbir şey yoktur. Buna rağmen geniş hiçlik içinde bu minik beneklerin davranışını izleyerek, yerçekimi ve benzeri belli prensipler, belli kanunlar olduğunu sezmeye başladık.
Sayfa 242
218 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.