"Ya sen bana yürüyor musun?"
Çenen çekilsin Nisa, bir sus artık! Ağzımdan çıkanlara ben bile inanamazken bulunduğum durumdan bir an önce kurtulmam gerekiyordu. Saçmalıyordum ve saçmaladıkça her şeyin içine ediyordum.
"Yürümek ne kelime? Uçuyorum."
"Görüyor musun Kutup Yıldızı? Kader bizi hep yan yana getiriyor."
'İçimden her ne kadar, iki deli bir araya gelmemeliydik, diye geçirsem de dikkatimi çeken asıl şey bana sesleniş şekliydi.'
Umutları kırılacak, hayalleri parçalanacak ve belki de neredeyse birbirlerinden kopacaklardı. Fakat şimdilik sadece anı yaşamak için varlardı. Yarını akıllarına getirmiyorlardı. Yarını düşünmeyi yine yarına bırakmışlardı...