Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Lamia - Sensizliğe Bir Çivi Çaktım

Mürvet Sarıyıldız

Lamia - Sensizliğe Bir Çivi Çaktım Gönderileri

Lamia - Sensizliğe Bir Çivi Çaktım kitaplarını, Lamia - Sensizliğe Bir Çivi Çaktım sözleri ve alıntılarını, Lamia - Sensizliğe Bir Çivi Çaktım yazarlarını, Lamia - Sensizliğe Bir Çivi Çaktım yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Siz, hiç ilk defa karşılaştığınız bir insanın sesinin tınısında taşıdığı acı ve özlediği mutluluğun resmine yakından dokundunuz mu? "
Sayfa 240 - Sayfa6 YayınKitabı okudu
Ölüm, her zaman beni sarsınmıştı, bir anda var olan bir insanın aniden yok olması aslında hiçbir şeye sahip olmadığımızın da bir göstergesiydi.
Sayfa 224 - Sayfa6 YayınKitabı okudu
Reklam
Kadınlarlar, sevdikleri erkekler tarafından ne kadar hırpalanırlarsa hırpalansınlar, ne kadar hor görülürlerse görülsünler çektikleri acıları birkaç güzel kelime, bir tebessüm ve sevgi dolu bir bakışla unutabilecek bir kalbe sahiptirler.
Sayfa 215 - Sayfa6 YayınKitabı okudu
Selam ben geldim! Yorgun argın uykusuz ben geldim! Biraz aç, biraz tok, biraz var, biraz yok! Ben geldim! Biraz sevgili, biraz aşikâr, biraz anlamlı, biraz manidar Ben geldim! Geldim, kapına geldim, sana geldim, seni görmeye geldim. Sohbetine, sözüne, şiirine, şarkına biraz sana, biraz bana geldim! Geldim, lakin elim boş geldim, gözüm dolu, sözüm hoş geldim. Gecem geçsin diye, kalbim coşsun, dilim sussun diye ben geldim! Ellerinde erimeye, gözlerinde dirilmeye, sözlerinde kül olmaya geldim! Ben geldim, kapına geldim, senin olmaya geldim. Geldim amma yana yakıla, biraz canı sıkıla geldim! Sohbetine doymaya, aklı firar olmaya, biraz hayal kurmaya geldim. Hülyalara dalmaya, deniz derya coşmaya, gökyüzünde koşmaya geldim. Dilim tutuk, gönlüm boş, sözüm yitik, cismim hoş geldim! Senin aklın almaya, kahkahaya boğmaya, biraz halin sormaya geldim. Geldim ama bulamadım, Yarın hatırın soramadım, biraz gönlün alamadım. Rüyalara dalamadım, hayal kurup yanamadım, gökyüzüne varamadım!
Sayfa 212 - Sayfa6 YayınKitabı okudu
İnsanın kaderi kendi elindeydi ve insanın kaderi, kendi tercihlerine ve kendi çabasına bağlıydı.
Sayfa 172 - Sayfa6 YayınKitabı okudu
" Bu memlekette her aydınlığı yangın sanıp söndürmeye koşan çok zavallı var! Karanlığa o kadar alışmışız ki yıldızlar bile çoğumuzu rahatsız ediyor. Bu nedenle gökyüzüne bakmayı bile unuttuk. Kaçımız geceleri gökyüzünü izliyor, Allah aşkına, bir düşünün? "
Sayfa 165 - Sayfa6 YayınKitabı okudu
Reklam
Umudun yandığı gözlerin, ışığı görüp görmemesinin ne önemi vardı, önemli olan bir insanın ruhuna dokunmayı bilmekti. Ölüyü diriltmek, diriye can katmak!
Sayfa 147 - Sayfa6 YayınKitabı okudu
Güneşli bir günün ardından nasıl ki gece geliyorsa; sıcak bir yazdan sonra soğuk bir kış geliyorsa her kahkahanın arkasından da bir gözyaşı; her gözyaşının arkasından da bir kahkaha gelirdi!
Sayfa 137 - Sayfa6 YayınKitabı okudu
Dertler, gözde büyütülmek kutsallaştırılmak için değil, insanın pişmesi ve hayat tecrübesi kazanması için vardı!
Sayfa 137 - Sayfa6 YayınKitabı okudu
Erkeklerin bir yerlere gitmesi hazırlık aşamasından itibaren kolayca bir eğlenceye dönüşebiliyordu. Giyecekleri hazırdı. Bir gömlek ve bir pantolon! Bir de hafiften saçlarına şekil verdiler mi, iş tamamdı.
Sayfa 130 - Sayfa6 YayınKitabı okudu
272 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.