Sevdiği kitaplarını oraya, yorganın içinde bir kenara toplar, sonra onlarla beraber, tıpkı oyuncağı ile beraber yatan ve onu kucaklamak için zaman zaman tatlı uykusundan uyanan bir çocuk gibi, onlarla koyun koyuna yatardı.
Siz kâinatın etrafınızda dönmesini istiyorsunuz.
Düşünmüyorsunuz ki hayat sizi mahrekinin dışına atmış.
Hayat kimsenin etrafında dönmez, herkesle beraber yürür.
Artık uykusuz kalmayacaktı.
Uykusuzluk bir hülya kurabilen insanlar içindi.
Halbuki Behçet Bey her türlü hülyadan kurtulmuştu.
Bu gece, bu kahkaha ile bütün o hülyaların, o saadet hülyalarının kapısı kapanmıştı.
"Oğlum Behçet... Sen bir medeniyetin iflası nedir bilir misin? (...) Cahilsin; okur, öğrenirsin. Gerisin; ilerlersin. Adam yok; yetiştirirsin.
Paran yok; kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur."