Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Marksizm ve Cinsel Devrim

Aleksandra Kollontai

Marksizm ve Cinsel Devrim Gönderileri

Marksizm ve Cinsel Devrim kitaplarını, Marksizm ve Cinsel Devrim sözleri ve alıntılarını, Marksizm ve Cinsel Devrim yazarlarını, Marksizm ve Cinsel Devrim yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Oysa biz, şimdi yaşamak istiyoruz; yalnız gelecek kuşakların mutluluğu için değil bizimki için de çalışmak ve mücadele etmek istiyoruz.
Özgürleşmiş insanlık, gerçekten özgür aşkın, özgür ve sağlıklı bir anneliğin sevincini tanıyacaktır.
Reklam
Burjuva kadınlar yürekleri kaldırmadığından, çocuğun istediği tüm can sıkıcı özeni diğer sınıfın, "aşağı" sınıfın kadınlarına bırakıp kurtuluyorlar, hatta bebeğin küçük obur ağzını bile bir yabancının - bir proleterin- memesine verebiliyorlar.
Bugünkü insan psikolojisi, 'serbest aşk' ilkesini kabul etmeye gerçekten hazır mıdır? Peki ya, en sağlam kafaları bile kemiren kıskançlık? Ya derinlere dek kök salmış olan, yalnızca bedeninde değil, eşinin ruhu üzerinde bile mülkiyet hakkına sahip olma duygusu?
Patronların, İşyerlerine evli işçi kadınları çekebilmek için bütün nüfuzlarını kullanmalarında şaşılacak bir şey yok. Durum böyle olunca, bir yandan ekonomik zorunluluk kadını hayatını kazanmaya ittiği, diğer yandan kapitalist işletme onu kolları açık kabul ettiği için, proleter ailenin hızla ve karşı konulamaz biçimde tam bir dağılmaya doğru gitmesine asla şaşmamak gerekir.
"Kutsal annelik ödevi!" peki, işçi sınıfı içinde, kadının bugünkü ücretli çalışma koşulları altında, nasıl belli olabilecek kadının bu rolü?
Reklam
Milyonlarca, On milyonlarca annenin en temel yükümlülüklerini bile yerine getiremeyecek durumda oldukları zamanda, "aile ocağı" nın ve "anneliğin" kutsal karakteri üzerine burjuvazinin duygusal haykırışları ne acıdır, ne büyük küfürdür.
Aile ocağı, yerini lokantalara, kulüplere, mobilyalı evlere ve otellere bıraktı.
Soylular dışındakilerin ahlakı, bütün insanlığın ahlakı olarak tanındı. Sınıfın dar maddi çıkarları burjuvaziyi, gerdek yatağının "temizliği" ile uğraşmaya ve "evlilik dışı çocukları," yani ailenin biriktirdiği zenginliğin bir parçasını bile miras olarak almaması gereken çocukları kovalamaya zorlamıştır; bu maddi çıkarlar "çifte ahlak" kuralını kuvvetlendirdi ve aile hukuku alanında "sert" yasal hükümler getirilmesine katkıda bulundu.
Aşk, insanın iç dünyasında manevi hoşnutsuzluk ve zehirli damlalar haline geldiği zaman, önüne geçilmez biçimde solmaya mahkumdur.
206 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.