Öylesine bir umutsuzluk içindeyim ki günlük beş buçuk saatlik uyku bile israf gibi geliyor bana. Artık günde dört saat uyuyorum. Uykusuzluktan ölüyorum.
Uykusuzluktan başımın döndüğü, rahatı ve uykusuyla birlikte ölümü arzuladığım anlar oluyor. Bazen de Longfellow'un şu dizeleri ile kendimden geçiyorum
"Deniz sakin ve derin duruyor;
Bağrında ne varsa hepsi uyuyor;
Atılan tek bir adım kafi gelecek,
Bir dalış bir köpük ve her şey bitecek."