Merkez İstasyonunda Oturup Ağladım

Elizabeth Smart

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yaşlandıkça uysallaşıyoruz, diyorlar. Oysa, ah, körü körüne, hiç direnmeden, paldır küldür yuvarlanıyorlar içine.
...henüz başlamamış her şeyde olduğu gibi damla damla içtiğim umuttan sarhoş, trenin penceresinden sarkarken, geçmişten elimde kalanları düşünüyorum: Alnımı cama dayayıp ne olur o yüz kalsın diye yalvarıyorum: Yüzler iyi niyetli; insanlar fazla tedbirli; kuşlar yaklaşan ölümcül değişimi sezmiş, sürüler halinde göçe hazırlanıyorlar: Geride kalanların yüzündeki haseti fark edince gözlerinin incinir gibi hüzünle dolduğu o ânı unutma, bunda hoş bir rastlantıdan çok, doğmamış bir çocuğun gelecekte olacaklara katkıda bulunmayı umması gibi bir şey var...
Sayfa 57 - Sözcükler Yayınları
Reklam
...Aşkı inkâr etmek, tüketilmeyen bir şeyin sonsuza gidebileceğini ya da aşkın Tanrı aşkına yakın bir erdemi olduğunu iddia ederek zalimce bir kandırmacadan medet ummak kadar aşağılık bir davranış olur, tıpkı gerçeğin çok yakınında durunca yalancının yüzünün iğrenç görünmesi gibi. Dünyanın, bütün dünyaların, merkezinden ne kadar uzaklaşırsam o kadar kolay olacak kendimi kandırmam ama ben güneşin kollarında yanıp tutuşurken bir kibrit alevini görebilecek miyim?
Sayfa 26 - Sözcükler Yayınları
Ben onu hüzünle, pişmanlıkla, özlemle yaşamıyorum .Ben onu yarınsız ve zambaklar beklemeden yaşıyorum.
Mecburiyet kaçmaya yarayacak kadife kanatlar sunmuyor insana.
...Dünyayı avucunun içinde hisseden bense onlara hayal kırıklıklarına çare olacak ya da iyimser beklentilerinin ödülü sayılabilecek hiçbir şey getiremiyor, yalnızca çok önceleri de sık sık ve boş yere katlettikleri besili dana için merhamet diliyorum. Anne babaların kendi umutları ve pişmanlıkları çerçevesinde beklentileri vardır, çocuklar çoğu kez bu çerçeveye uygun yetişkinler olamaz, onun yerine, tam tersi, ağaçlar gibi mimarinin dışına taşıp sağa sola eğim yapıp anne babanın aklına bile gelmeyen ölümcül bir rüzgâra kapılabilirler...
Sayfa 55 - Sözcükler Yayınları
Reklam
...Kör oldum ama gözümü kör eden şey kan, aşk değil. Aşk kılıcını çekti, suçuma kılavuzluk etti, kadın, denizde boğulmak üzereyken o tek cankurtaran botunu seçen biri gibi imdat diye çırpınıp bağırarak elimi kolumu bağ- ladı, suyun üstündeki o yüzle benim tutkumun puslu maskesi üst üste bindi artık...
Sayfa 32 - Sözcükler Yayınları
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.