Metroland

Julian Barnes

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
204 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ve bendenizin üçüncü Barnes’i. Bereket versin, daha çok buluşacağız Barnes’le, o kesin. Daha önceki Barnes okumalarımla kıyaslayacak olursam görece daha aklı başında! bir akışı var kitabın. O da neyse? Şöyle ki, Barnes zamanda, karakterler arasında, hatta kendi hikayeleri arasında karmaşık geçişler yapmayı seven bir yazar. Eğlenmeyi seviyor adam. Ama bu kitapta Christopher’ı kısa pantolonlu zamanlarından alıp çok da oraya buraya seğirtmeden büyütmeye meyletmiş. Cris’in en ergen, çaylak, toy halleriyle uzun süre hemhal olup, onun gözümüzün önünde koca adam olmasına tanık oluyoruz. Bu yanıyla bir #bildungsroman kendisi. Kısa pantolonlu oğlanlara ciddiyetle yaklaşmak zor malum. İşin içine ergenliğin tüm saçma halleri, endişeler, hayaller, keşiflerin heyecanı da girince, bu, başlarda biraz yoran, ama kaptırınca da okuruna kahkaha attıran, saçmalayan, eğlenceli bir kitap. Ama dile kafayı takmış olan bir yazarın girdiği çukurlara okuru da çekmesinden sebep, gözünüzün bir ucu hep dipnotlarda. Bu biraz yorucu sanki. Kitabın sonuna doğru aşklar ve aşksız kalmalar, sadakat, evlilik, mutluluk gibi biz uzun pantolonluların sorguladığı meselelere varıyor. Haşmetli büyüklerimizin bizi konuşmaktan men ettiği, kısık sesle konuşulan, düşünürken kendimizi ayıpladığımız meseleler..Barnes bunlara tırnağını geçiriyor, arsızca didikliyor. Barnes’i, arsızlığını, didikleyip çıkardıklarını seviyorum, seviyorum. Keyifle okunsun.. Kapak Tasarımı: Sevinç Altan Çeviri: Serdar Rifat Kırkoğlu
Metroland
MetrolandJulian Barnes · Ayrıntı Yayınları · 2005109 okunma
Reklam
204 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
‘Bir yaşam bir sanat yapıtı; ya da bir sanat yapıtı daha yüce bir yaşam biçimi olabilir miydi? Sanat yalnızca, dindar olmayan insanlar tarafından üzerine düzmece bir maneviliğin yamandığı şık bir eğlence miydi? Yaşam sona eriyordu; ama sanat da sona ermiyor muydu?’ . Christopher ve Toni, iki arkadaş. Onların arasındaki bağın kökleri sanata, düşüncelere ve öteleri görebilmeye duyulan açlığa dayanıyor. Onlar gün geçtikçe büyüyor, farklılıklar da ortaya çıkıyor elbet. Birlikte alınan yollar yalnızlaşıyor. . Metroland, okuyunca kıskandığım bir ilk kitap. Kullanılan dil, seçilen-biçilen ve birbirlerini biçimlendiren karakterler, Londra ve Paris’in tüm o can alıcılığıyla mekân olarak karşımızda belirmesi ve tabii ki ‘özel trende’ yolculuk sebebiyle. Arka kapak yazısında belirtildiği gibi bir ‘oluşum’ romanı aynı zamanda Metroland. İlk gençlik, gençlik ve ardından hayatın tam da sorumlulukların omuzlara eklemlendiği yetişkinlik çağını bir karakter (aslında iki demek de mümkün) üzerinden anlatıyor Barnes. Bir yandan günlük, bir yandan da iç dökme gibi okuyorsunuz. Kitapta bahsi geçen eserleri, filmleri merak ediyor; sokaklarında turluyorsunuz. . Julian Barnes tanışmaktan büyük mutluluk duyduğum bir yazar oldu. Kitaplığımda yer alan bir eseri daha var ve okunmak için çok beklemeyeceği kesin. Diğer Barnes eserlerini okumak, yorumlamak için de sabırsızlanıyorum. Hani bir kitap okursunuz ve şöyle dersiniz ‘Hmm bu yazar başıma çok çorap örecek!’, Julian Barnes tam da bu cümleyi söyletti bana... . Sevinç Altan çalışması olan kapak illüstrasyonu, Serdar Rifat Kırkoğlu’nun hayran kaldığım çevirisiyle~  
Metroland
MetrolandJulian Barnes · Ayrıntı Yayınları · 2005109 okunma
204 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Julian Barnes, "Metroland" isimli bu harika kitabıyla (ve ilk kitabı) 1981 yılında Somerset Maugham ödülünü kazanmıştır. İki gencin, arzuları, istekleri ve yıllar geçtikçe birbirlerinden uzaklaşmaları, aşk, para, sanat, seks, siyaset üzerine konuşmaları üzerine ilerliyor kitabımız. Kısaca; Christopher ve Toni'nin Londra banliyölerinde (Metroland) geçen ergenlik zamanlarını ve burjuva nefretlerini anlatarak başlıyor roman, Paris'teki üniversite günleri ile devam ediyor ve son olarak İngiltere'ye geri dönüp Chris'in evlenmesi ve çocuk sahibi olmasıyla son buluyor. Buraya kadar bakıldığında gayet normal görünse de Barnes'ın kalemi bu romanı sıra dışı yapıyor. Barnes, farklı bir yazar, tam olarak nasıl derseniz; galiba anlatamam ama farklı. Kalemi oldukça kuvvetli ve sizi kitabın içine çekiyor her sayfada. Biraz yoruyor kitap lakin buna kesinlikle değiyor. Alışılmadık ama bir yandan da tanıdık bence... Kitap ayrıca; 1997 yılında, Philip Saville tarafından yönetilen, Christian Bale ve Emily Watson'ın da başrol oynadığı bir film olarak da karşımıza çıkmıştır. "Sanat, yaşamdaki en önemli şeydi, kendinizi bütün ruhunuzla adayabileceğiniz ve karşılığında sizi ödüllendirmekten hiçbir zaman geri kalmayacak olan bir değişmezdi; daha da önemlisi, ona maruz kalanlar üzerindeki etkisi iyileştirici olan bir şeydi." Keyifli Okumalar!
Metroland
MetrolandJulian Barnes · Ayrıntı Yayınları · 2005109 okunma
204 syf.
·
Puan vermedi
#metroland Julian Barnes'ın ilk romanı. 1980'de yayınlanmış roman ile Barnes Somerset Maugham ödülünü kazanmış. Kısaca üç bölümden oluşan eser, Christopher’ın Londra banliyölerinde geçirdiği ergenlik günlerini, Paris'teki üniversite yıllarını ve evliliğini anlatır. İki ergenin hayata bakış açısı ile başlayan eser, umutlarıyla birlikte ruhlarının da evrilerek algı ve bakış açılarının değişmesini konu alır. Sanatla iç içe yaşama adım atan ikili, öfkelerini şehrin banliyölerinden, ailelerinden ve çevresindekilerden çıkararak dışavurur. İkinci kısım, Chris’in 68 olaylarında Paris üniversite yaşamını konu alır.Yeni çevre, yeni sevgili, yeni ruh haline değinir. Son bölüm bambaşka seyreder, artık Chris yeni yaşamına evlilikle adım atmıştır. Yani ilk dönemlerde alınan kararlar başkalaşmış ve Toni ile yollar ayrılmaya başlamıştır artık. Beklentiler, hayaller ve gerçekler işte.
Metroland
MetrolandJulian Barnes · Ayrıntı Yayınları · 2005109 okunma
Reklam
204 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Herkese merhaba! Bu eser, Barnes'ın ilk kitabı. Bir yazarın ilk kitabı olarak değerlendirildiğinde, yazarın sonraki eserleriyle kıyasla bu eseri kaleme alma biçimi bakımından biraz çekimser kaldığını düşünüyorum. Öte yandan, yazarın sanat ve müziğe olan düşkünlüğü/ tutkusu bu kitapta da kendini sonuna kadar hissettiriyor. Benzer şekilde,
Metroland
MetrolandJulian Barnes · Ayrıntı Yayınları · 2005109 okunma
204 syf.
8/10 puan verdi
Metroland, tuhaf bir şekilde çok beğendiğim ama 'nesini beğendin?' diye sorulsa net bir cevap veremeyeceğim bir kitap.Okuduğum çoğu kitaptan çok farklı bir havası var işte... 'Bana sormayın, okursanız neden bu kadar sevdiğimi anlarsınız' da diyemem çünkü okuyacak olanların çoğunda bende yarattığı etkiyi yaratmayacağına eminim.Bu sebeple gönül rahatlığı ile herkese tavsiye de edemiyorum.Okunma sayısının düşüklüğünün de henüz keşfedilmemiş oluşundan değil, herkese hitap etmeyişinden kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Böyle oluşuna da bir bakıma seviniyorum çünkü bazı kaliteli şeylerden -buna şarkılar da dahil- herkesin haberdar olmasına gerek yok diye düşünüyorum.
Metroland
MetrolandJulian Barnes · Ayrıntı Yayınları · 2005109 okunma
204 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kitap, Christopher ve Toni adındaki iki ergenin arkadaşlığı ile başlıyor. Bu ikilinin okula, ailelerine ve toplumsal değerlere verdikleri ironik tepkileri okuyoruz. Tam gençlik romanı okuduğumu düşündüğüm anda ikisinin de farklı yollar tuttuğunu, hayatlarında değişiklik yapıp geliştiklerini, toy zamanlarının geçip birer yetişkin olduklarını gördüm. Chris ve Toni bir zamanlar çok yakın arkadaş olsalar ve aynı düşünceleri paylaşsalar da hayat onları farklı noktalara sürüklüyor. Bu da onları ister istemez değiştiriyor. Eğlenceli bir dil kullanılarak yazılan Metroland’ı beğendim. Yazarın ilk romanı olmasını göz önüne alınca da gayet tatmin edici. Mutlaka diğer kitaplarını da okumaya devam edeceğim Kitabın bir diğer güzel tarafı ise birçok yazar ve kitaptan bahsediyor olması. Zola ve Flaubert bunlardan bazıları.
Metroland
MetrolandJulian Barnes · Ayrıntı Yayınları · 2005109 okunma
204 syf.
6/10 puan verdi
Julian Barnes, sevip sevmediğim konusunda arafta kaldığım bir yazar. “Metroland" isimli ilk kitabıyla 1981 yılında Somerset Maugham Ödülü”nü kazanmış. Bu kısa ve önemli¿) hap bilgiden sonra, incelemeye devam edelim; Selim Ileri’nin her ilk kitap, ister istemez otobiyografik izler taşıyacaktır,” sözünü düşünerek, Metroland’te, acaba bu kurgunun hangi bölümlerinin “kurgu” hangi bölümlerinin ise yaşanmış anılar olduğu konusunda arada bol boş düşündüm, tekrar okumaya devam ettim. Metroland, Christopher ve Toni, isimli iki ergenin “hafif Marksist” düşünceleriyle açılıyor hikâye. Kitabı ismi, ergenlerin Londra’da yaşadığı banliyö ismi “Metroland.” Chris’in üniversite için Paris günlerine peşinden sürükleniyoruz. Arkadaşlıklar edinmesini ve sanat ve entelektüel gruplarla sohbetlerini okuyoruz. Bence kitabı nitelikli ve okunabilir kılan tek bölümleri. Bütün yaşananlardan sonra tekrar Londra’ya dönmesi ve evliliğe adım atılması, sonrasında ise bir baba ve eş olarak duygularına yer vermiş Barnes. Kitabın iki satırlıkta özetlenmesi dahi, muhtevasının zayıflığı konusunda ipucu veriyor ziyadesiyle. Kadın-erkek ilişkileri konusunda farklı bir söylemi olduğunu düşünmüyorum. Barnes’ın gündelik bir kullandığını, akıcı yazdığını da belirtmem gerekiyor. Bu kitabı kurtarmaya yetmiş mi? Elbette hayır, “
Bir Son Duygusu
Bir Son Duygusu
”ndan oldukça aşağıda kalan, “
Benimle Tanışmadan Önce
Benimle Tanışmadan Önce
” gibi bir faciaya göre “okunabilir” olan bir metin Metroland. 1997 yılında beyazperde boy göstermiş bir filmi de mevcut. Vakit bulur bulmaz seyretmek isterim, hiç değilse karşılaştırma imkânı doğar. Kitapla kalın!
Metroland
MetrolandJulian Barnes · Ayrıntı Yayınları · 2005109 okunma
Reklam
204 syf.
6/10 puan verdi
Toni ve Christopher, 68 Kuşağının etkisi altında okul çağındaki iki ergen erkek çocuğudur. Roman, onların hayatlarındaki başkaldırıları, mevcut durumları ve gelecekleri umursamadan sürekli rastgele gezinmelerini ele alır. Kitap, üç farklı kısımdan oluşmaktadır ve her bir kısım karakterlerin evrimini farklı bir perspektiften sunar. İlk kısımda,
Metroland
MetrolandJulian Barnes · Ayrıntı Yayınları · 2005109 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.