Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Meyve Risalesi Gönderileri

Meyve Risalesi kitaplarını, Meyve Risalesi sözleri ve alıntılarını, Meyve Risalesi yazarlarını, Meyve Risalesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ve velayet-i Ahmediye ve ubudiyet-i Muhammediye (Aleyhissalâtü Vesselâm) cihetinde, öyle bir daire-i zikirde, namazdan sonraki tesbihatta bir tarîkat-ı Muhammediyenin (A.S.M.) virdidirler ki, her namaz vaktinde yüz milyondan ziyade mü'minler beraber, o halka-i kübra-yı zikirde, ellerinde tesbihler, "Sübhanallah" otuzüç, "Elhamdülillah" otuzüç, "Allahu Ekber" otuzüç defa tekrar ederler. (Sekizinci Mes'elenin Bir Hülâsası) Meyve Risalesi - 87
İşte bu üç kudsî kelimeler gibi, "Bismillah" ve "Lâ ilahe illallah" ve sair kelimat-ı mübareke, herbiri erkân-ı imaniyenin birer çekirdeği ve bu zamanda keşfedilen et hülâsası ve şeker hülâsası gibi, hem erkân-ı imaniyenin hem Kur'an hakikatlarının hülâsaları ve bu üçü namazın çekirdekleri oldukları gibi, Kur'anın dahi çekirdekleri ve parlak bir kısım surelerin başlarında pırlanta gibi görünmeleri ve çok sünuhatı tesbihatta başlayan Risale-i Nur'un dahi hakikî madenleri ve esasları ve hakikatlarının çekirdekleridirler. (Sekizinci Mes'elenin Bir Hülâsası) Meyve Risalesi - 87
Reklam
"Sübhanallah" kelime-i kudsiyesi ise, Cenab-ı Hakk'ı şerikten, kusurdan, noksaniyetten, zulümden, aczden, merhametsizlikten, ihtiyaçtan ve aldatmaktan ve kemal ve cemal ve celaline muhalif olan bütün kusurattan takdis ve tenzih etmek manasıyla, saadet-i ebediyeyi ve celal ve cemal ve kemal-i saltanatının haşmetine medar olan dâr-ı âhireti ve ondaki Cennet'i ihtar edip delalet ve işaret eder. Yoksa sâbıkan isbat edildiği gibi, saadet-i ebediye olmazsa hem saltanatı, hem kemali, hem celal, hem cemal, hem rahmeti, kusur ve noksan lekeleriyle lekedar olurlar. (Sekizinci Mes'elenin Bir Hülâsası) Meyve Risalesi - 86
Evet her mü'min namazlardan sonra, her gün hiç olmazsa yüzelliden ziyade "Elhamdülillah" "Elhamdülillah" şer'an demesi ve manası da ezelden ebede kadar bir hadsiz geniş hamd ve şükrü ifade etmesi, ancak ve ancak saadet-i ebediyenin ve Cennet'in peşin bir fiatı ve muaccel bir bahasıdır. (Sekizinci Mes'elenin Bir Hülâsası) Meyve Risalesi - 86
"Manam âhiretsiz olmaz. Çünki, ezelden ebede kadar her kimden ve her kime karşı bütün hamd ve şükür Ona mahsustur, ifade ettiğimden, bütün nimetlerin başı ve nimetleri hakikî nimet yapan ve bütün zîşuuru ademin hadsiz musibetlerinden kurtaran, yalnız saadet-i ebediye olabilir. (Sekizinci Mes'elenin Bir Hülâsası) Meyve Risalesi - 85
iki arkadaşıyla bütün ibadatın fihristesi olan namazın çekirdekleri ve hülâsaları ve içinde ve tesbihatında tekrar ile namazın manasını takviye için "Sübhanallah" "Elhamdülillah" "Allahu Ekber" üç muazzam hakikatlara ve insanın kâinatta gördüğü medar-ı hayret, medar-ı şükran ve medar-ı azamet ve kibriya, acib ve güzel ve büyük, pekçok fevkalâde şeylerden aldığı hayret ve lezzet ve heybetten neş'et eden suallerine pek kuvvetli cevab verdiği gibi, Onaltıncı Söz'ün âhirinde izah edilen şu: Nasıl bir nefer, bayramda bir müşir ile beraber huzur-u padişaha girer; sair vakitte, zabitinin makamı ile onu tanır. (Sekizinci Mes'elenin Bir Hülâsası) Meyve Risalesi - 84
Reklam
Meselâ "Allahu Ekber"in bir vech-i manası, Cenab-ı Hakk'ın kudreti ve ilmi herşeyin fevkinde büyüktür, hiçbir şey daire-i ilminden çıkamaz, tasarruf-u kudretinden kaçamaz ve kurtulamaz. Ve korktuğumuz en büyük şeylerden daha büyüktür. (Sekizinci Mes'elenin Bir Hülâsası) Meyve Risalesi - 83
اِلَّا كَنَفْسٍ وَاحِدَةٍ âyetinin sarahat-i kat'iyyesi ile nev'-i beşerin haşri ve neşri, bir tek nefsin icadı kadar o kudrete kolay gelir. Bu mana itibariyledir ki, darb-ı mesel hükmünde büyük musibetlere ve büyük maksadlara karşı, herkes "Allah büyüktür, Allah büyüktür" der.. kendine teselli ve kuvvet ve nokta-i istinad yapar. (Sekizinci Mes'elenin Bir Hülâsası) Meyve Risalesi - 84
Sonra, acaba bu kelâm-ı kudsînin bizim mes'elemizle dahi münasebeti var mı diye tahattur ettim. Birden hatıra geldi ki, başta bu kelâm olarak sair bâkiyat-ı sâlihat unvanını taşıyan "Sübhanallah" ve "Elhamdülillah" ve "Lâ ilahe illallah" gibi şeairden çok kelâmlar, cüz'î ve küllî mes'elemizi ihtar ve tahakkukuna işaret ederler. (Sekizinci Mes'elenin Bir Hülâsası) Meyve Risalesi - 83
Sonra, acaba bu kelâm-ı kudsînin bizim mes'elemizle dahi münasebeti var mı diye tahattur ettim. Birden hatıra geldi ki, başta bu kelâm olarak sair bâkiyat-ı sâlihat unvanını taşıyan "Sübhanallah" ve "Elhamdülillah" ve "Lâ ilahe illallah" gibi şeairden çok kelâmlar, cüz'î ve küllî mes'elemizi ihtar ve tahakkukuna işaret ederler. (Sekizinci Mes'elenin Bir Hülâsası) Meyve Risalesi - 83
Reklam
"Allahu Ekber" "Allahu Ekber" "Allahu Ekber"ler ile nev'-i beşerin beşten birisine, üçyüz milyon insanlara birden "Allahu Ekber" dedirmesi; koca küre-i arz, büyüklüğü nisbetinde o "Allahu Ekber" kelime-i kudsiyesini semavattaki seyyarat arkadaşlarına işittiriyor gibi, yirmibinden ziyade hacıların Arafat'ta ve îd'de beraber birden "ALLAHU EKBER" demeleri, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın binüçyüz sene evvel âl ve sahabeleriyle söylediği ve emrettiği "ALLAHU EKBER" kelâmının bir nevi aks-i sadâsı olarak rububiyet-i İlahiyenin "Rabbü'l-Ardı ve Rabbü'l-Âlemîn" azamet-i unvanıyla küllî tecellisine karşı geniş ve küllî bir ubudiyetle bir mukabeledir, diye tahayyül ve hiss ve kanaat ettim. (Sekizinci Mes'elenin Bir Hülâsası) Meyve Risalesi - 82
Madem küfür hadsiz hukuka bir tecavüzdür, elbette hadsiz bir cinayettir. Öyle ise hadsiz bir azaba müstehak eder. (Sekizinci Mes'elenin Bir Hülâsası) Meyve Risalesi - 79
Ve büyük Cehennem'den bu cihette gizli haber verir. Ve bu fidanlık dünya mezraasındaki hakikatcikler âhirette sünbüller vermesi noktasından, bu zehirli çekirdek, o zakkum ağacına işaret eder. "Ben onun bir mâyesiyim." der. "Ve beni kalbinde taşıyan bedbaht için o zakkum ağacının bir hususî numunesi, benim meyvem olur." (Sekizinci Mes'elenin Bir Hülâsası) Meyve Risalesi - 78
Cehennem hapsine girenlerden olan kâfir-i mutlak, küfrüyle hem esma-i İlahiyenin hukukuna inkâr ile tecavüz, hem o esmaya şehadet eden mevcudatın şehadetlerini tekzib ile hukuklarına tecavüz ve mahlukatın o esmaya karşı tesbihkârane yüksek vazifelerini inkâr etmekle hukuklarına tecavüz ve kâinatın gaye-i hilkati ve bir sebeb-i vücudu ve bekası olan tezahür-ü rububiyet-i İlahiyeye karşı ubudiyetlerle mukabelelerini ve âyinedarlıklarını tekzib ile hukukuna bir nevi tecavüz ettiği haysiyetiyle öyle azîm bir cinayet, bir zulümdür ki afva kabiliyeti kalmaz. اِنَّ اللّٰهَ لَا يَغْفِرُ اَنْ يُشْرَكَ بِه۪ âyetinin tehdidine müstehak olur. (Sekizinci Mes'elenin Bir Hülâsası) Meyve Risalesi - 77
İkinci Nükte: Cehennem'in vücudu ve şiddetli azabı, hadsiz rahmete ve hakikî adalete ve israfsız, mizanlı hikmete zıddiyeti yoktur. Belki rahmet ve adalet ve hikmet, onun vücudunu isterler. Çünki nasıl bin masumların hukukunu çiğneyen bir zalimi cezalandırmak ve yüz mazlum hayvanları parçalayan bir canavarı öldürmek, adalet içinde mazlumlara bin rahmettir. Ve o zalimi afvetmek ve canavarı serbest bırakmak, bir tek yolsuz merhamete mukabil yüzer bîçarelere yüzer merhametsizliktir. (Sekizinci Mes'elenin Bir Hülâsası) Meyve Risalesi - 76
1.039 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.