Gaiman benim için son zamanların en güzel keşfi bu bir gerçek. Ancak romana o kadar büyük beklentilerle başlamıştım ki günün sonunda kendimi diğer romanlarıyla kıyaslarken buldum. Kötü bir roman kesinlikle değil. Sıkıcı veya durağan da değil. Kanımca tek sıkıntısı birçok konunun havada bırakılmış olması.
Öncelikle size konudan bahsedeyim; Gaiman'ın bu romanında karakterimiz yine bir çocuk, fakat Bod alışkın olduğumuz çocuklardan kesinlikle değil çünkü kendisi mezarlık sakinleri tarafından evlat edinilmiş, mezarlık özgürlüklerine sahip olan bir çocuk. Biz de Nobody Owens'ın büyümesine şahitlik eden okuyucularız. Kitabın yan karakterlerini de elbette hayaletler, koruyucular, tazı oluşturuyor.
Romanın bazı kısımlarını soluksuz okudum kurgusu ve evren çok güzeldi. Tek sıkıntısı hikayenin bazı yerlerde çok yükselip bu kısımların çabucak sonlanmasıydı. Kitap bittiğinde aklımda çok fazla soru işareti kaldı, bazı mekanlar, yaratıklar çok ilgi çekici olmasına rağmen üstlerinde neredeyse hiç durulmamış aynı yerlerde dolanıp durulmuştu. Yine belirtmek isterim ki benim bu düşünceler içinde olmamın sebebi beklentimin çok çok yukarıda olmasından kaynaklanıyor. Okursanız sıkılmazsınız, Gaiman okurken sıkılmak pek mümkün değildir :)
Not: Yolun Sonundaki Okyanus kitabındaki Lettie Hempstock karakteri yanında Mezarlık Kitabı romanındaki cadı karakterin de ismi Liza Hempstock idi. Hikayeyle ilgisi yok ancak gülümseten bir detay.