"Yaşam ne tuhaf çelişkilerle dolu. Yeni bir bedenin dünyaya gelmesi acıyla başlıyor, gitmesi acıyla (ölümle) oluyor. İnsanoğlu yaşama gözyaşıyla başlıyor, gözyaşlarıyla yaşamdan ayrılıyor. Gözyaşı insanoğlunun alın yazgısı galiba."
İnsanlar da tanrılarını nasıl düşünüyorlarsa öyle görmek istemişlerdir. Özellikle soylu ve zengin sınıfın egemen insanları, tanrıların kendileri gibi bir yaşam sürdüklerine inanarak Olympos'u kafalarında yarattılar. Bu biraz da kendilerini beğenmişlikten ve ulaşılamaz olarak görülmek istenmelerinden geliyordu. Alt sınıflardaki yoksul ve cahil insanlara da bunlara inanmak kaldı. Soylu ve zenginlerin sürdürdükleri erişilmez yaşamı, olağanüstü tanrısal bir yaşam olarak gördüler. Çünkü onların yaşamları, tanrılara yakışır biçimdeydi. Tanrıları kafalarında yaratanlar, kendileriyle aynı olmasın diye birkaç ayrıntı koymayı da unutmadılar. Örneğin, sizler hiç yoksul ve güçsüz bir tanrı duydunuz mu?