Mimarlık 101 Gönderileri
Mimarlık 101 kitaplarını, Mimarlık 101 sözleri ve alıntılarını, Mimarlık 101 yazarlarını, Mimarlık 101 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
En çok tercih edilen ağaç olan bambu ise dayanıklı, esnek ve yapım sırasında işlemesi son derece kolay bir malzemedir. Bu, sürekli olarak korkunç depremlerle yıkım gören bir ülkede önem taşıyan bir unsurdur. Batı Avrupa'da geliştirilmiş olan ağır payandalama ve duvarcılık teknikleri Japonya'daki bir binanın yapımında kullanılsaydı, bu bina şiddetli bir depremde ayakta kalamazdı. Öte yandan, bambunun bu tür bir şoku emebilme özelliği bulunmaktadır.Ancak ahşap binaların sıklıkla çürümeye ve yangına maruz kalması riski çok yoğun olduğundan eski Japon mimarisinin günümüze kadar ulaşabilmiş çok az örneği bulunmaktadır.
Feng shui'de başarılı olmak için,topografya konusunda uzmanlaşmanız, yani yer yüzeyinin biçiminden anlayarak mekânları iyi Chi enerjisini artıracak, kötü eneryi en aza indirgeyecek düzgün bir planlama yapmanız gerekir. Chi evrensel enerjidir. İyi, güzel dengelenmiş Chi kozmik nefestir. Kötü, kusurlu Chi ise öldürücü nefestir. Aslında buna gerçekten inanan kişiler, Buckingham Sarayı'nın kötü bir şekilde konumlandırıldığını çünkü binanın uzun, dümdüz bir yola doğru baktığını ve ön bahçede hiçbir bitki olmadığını söylüyorlar.
Feng Shui
Doğayla uyumlu bir ilişki kurmaya yönelik bir uygulamadır ve dolayısıyla bu uyumu bir evi paylaşan insanlar ve aileler arasında bir uyuma dönüştürmeyi amaçlar. Tüm bunlar sağlık ve refaha katkıda bulunur. Feng shui felsefesini uygulayanlar, bu yasaları görmezden gelmeniz halinde mutsuzluk yaşayacağınıza, sağlığınızın bozulacağına ve hatta para kaybedeceğinize katı şekilde inanırlar.
Taoizm ve Konfüçyüsçülük
Laozi ve Konfüçyüs Çin'in en güçlü dini figürleridir. Laozi (yak. MO 6. yüzyıl) insanoğlu ve dünya arasında bir uyum kurmanın yollarını arayan Taoizm öğretisini kuran kişidir. Taocu ilkeler özellikle pey- zaj tasarımında bariz şekilde görülür. İktidar sahibi kişilerin tebaalarına karşı yardımseverlik sergilemeleri beklenir. Onun öğretileri atalara tapınmayı ve kişinin ailesine saygı göstermesini vurgular. Çin de şehir planlaması ve ev tasarımları Konfüçyüs ilkelerine dayandırılmaktadır.
Mançular baş hanedan olarak Beijing'i (Pekin) kendilerine merkez olarak seçtiler. Bundan sonra Çin Seddi ana savunma olarak kullanılmamış ama ulusal bir simge ve onu inşa eden erkek ve kadınlar için bir anıt olarak varlığını sürdürmüştür. İnşası sırasında birçok insan ölmüştür hatta ölenlerin kemiklerinin duvanın içinde gömülü olduğu söylenir.
Moğolların Çin topraklarına girmesini engelleme amacı taşı-yan bu duvarın yapımına MÖ 7. yüzyılda, ülkenin kuzey sınırından başlandı. Yüzyıl boyunca eklemeler yapılarak inşasına devam edildi. Esasen dört adet Çin Seddi vardır ve bunların hepsi Çin'i kuzeyden girebilecek Moğollardan ve göçebe kabilelerden korumak amacıyla yapılmıştı.
Romalılar imparatorluğun her köşesinden çeşitli hayvanlar getirip avlıyor, onları doğal yaşam alanlarından koparıyorlardı (örneğin, Mezopotamya'daki aslanlar).
Asıl en korkuncu gladyatör dövüşleriydi. Bu müsabakalar dövüşenlerden biri ölene veya merhamet dileyene dek devam ederdi. Eğer imparator dövüşçünün talebini reddederse, dövüşçü zorla dizlerinin üzerine çökertilir ve boğazı kesilirdi. Tanrılar gibi giyinmiş insanlar, yere düşen gladyatörleri kızgın bir demirle dürterlerdi. Bilincini neredeyse kaybetmiş olan dövüşçü ayağa kalkmazsa bir çekiçle işi bitirilir, cesedi arenadan sürüklenerek çıkartılırdı. Kum zemin, bir tırmık yardımıyla kandan arındırıldıktan sonra yeni bir dövüş başlardı. Gladyatör dövüşleri en nihayetinde kısmen Roma İmparatorluğu'nun artık parçalanmakta olması, kısmen de o zaman devlet yönetimine hâkim olan Hıristiyan Kilisesi'nin bu zalimliği kınaması sebebiyle 404 yılında yasaklandı.
Tapınağın Batı Yönüne Bakması
Tapınak kompleksinin doğuya değil de batıya dönük şekilde inşa edilmiş olması, bazı mimarlık tarihçilerinin görüşüne göre tapınağın, batıyla ilişkilendirilen Vişnu'ya adandığını göstermektedir. Ancak Hindu inancına göre, öte dünyadaki ruhlar doğuya değil batıya geçiş yaptıkları için Suryavarman'ın daha en baştan burayı kendi mezarı olarak planladığını düşünenler de bulunmaktadır.
MS 64 yılında çıkan korkunç bir yangın dokuz gün sürmüş ve Roma'nın kalbini yakıp yıkmıştı. İmparator Neron, şehri yeninden inşa ettirirken aynı zamanda kendisi için devasa bir saray da inşa ettirdi; bu sarayda kendisinin devasa boyutta bir heykeli, özel bir park ve halka kapalı bir göl bulunuyordu. Neron bu saraya Altın Ev adını verdi ama halk buradan nefret ediyordu. Kısa süre sonra ayaklanmalar çıktı ve Neron'un ordusu başına buyruk hareket etmeye başladı. İşler o kadar kötüye gitti ki Neron intihar etti.
Kalınlıkları 7 metreyi bulan ve boyları yer yer 12 metreye kadar ulaşan Miken surları devasa boyuttaydı .Bu surlar öylesine büyüktü ki surları sonradan gören Yunanlar bunların devler veya Kikloplar ( tepegözler ) tarafından inşa edildiğine inandılar. Onların yaşadığı bu şaşkınlık , büyük taşlarla inşa edilmiş yapıları tanılamak için kiklopik kelimesinin kullanılması ilham olmuştur .