Yüklendiğim taşın tam da zirvede gerisin geri kayması an meselesi. İki ilme arasında kaldırdım bitmeyen örgümden başımı. Baktım. Yaramı okşayacak kıvama kavuşmamışım henüz. Tebessüm yok, o kadar yol almamışım.
İçimde çok büyük bir ağlamak var.
Bir ağacın altında oturarak hem kendime, hem bütün insanlara, hem börtü böceğe, kurda kuşa. Bin yıllık gözyaşıyla ağlamak istiyorum.