Montaigne’in Kedisi Sözleri ve Alıntıları
Montaigne’in Kedisi sözleri ve alıntılarını, Montaigne’in Kedisi kitap alıntılarını, Montaigne’in Kedisi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
DENEYİN,
ELLER NELER DİYEBİLİR?
Rica eder, söz verir, arar, kovar, tehdit eder, dua eder, yalvarır, inkâr eder, reddeder, sorgular, imrenir, sayar, itiraf eder, pişman olur, korkar, utanır, şüphelenir, bilgilendirir, emir verir, teşvik eder, cesaretlendirir, yemin eder, bağışlar, aşağılar, küçümser, meydan okur, sataşır, metheder, alkışlar, kutlar, utandırır, dalga geçer, uzlaştırır, tavsiye eder, yüceltir, tebrik eder, neşelenir, şikayet eder, kederlenir, ümidimiz yitirir, moralimizi bozar, hayrete düşer, çığlığı basar, sesiz kalırız ve pek çok yönden dil ona gıpta eder.
İran’daki SUS Sarayı’nda bir öküze günde yüz defa su taşıması öğretilmişti ve hayvan yüzüncü taşıyışından hemen sonra bırakıyordu.
Hayvanlar insanların, yiyecek ve çalışma ihtiyacını karşılamaktan başka( Tavus kuşu ve Şempanze ) insanları eğlendirme amaçlıdır.
Kişinin mantığı tutku ve duygulardan ayırmasıdır. Böylece kişi sorun ve sıkıntılarını soğukkanlılıkla halleder.
Bir yolculukta tekneniz limana ulaştığında suya girmek için tekneden indiğinizde önünüze çıkan deniz kabuklarını toplamak eğlencelidir ama dikkatinizi tekneye yönelik olmalıdır ve kaptanın yolcuları çağırıp çağırmadığını izlemelisiniz.
Sonra da topladıklarınızı fırlatıp atmalısınız… böylece yaşamda da size deniz kabuğu yerine eş ve çocuk verildiğinde sizin onları almanızı engelleyecek bir şey olmaz.
Ama kaptan sizi tekneye çağırdığında onları önemsemeden her şeyi bırakıp gemiye koşun.
Kişinin mantığı tutku ve duygulardan ayırmasıdır. Böylece kişi sorun ve sıkıntılarını soğukkanlılıkla halleder.
Bir yolculukta tekneniz limana ulaştığında suya girmek için tekneden indiğinizde önünüze çıkan deniz kabuklarını toplamak eğlencelidir ama dikkatinizi tekneye yönelik olmalıdır ve kaptanın yolcuları çağırıp çağırmadığını izlemelisiniz.
Sonra da topladıklarınızı fırlatıp atmalısınız… böylece yaşamda da size deniz kabuğu yerine eş ve çocuk verildiğinde sizin onları almanızı engelleyecek bir şey olmaz.
Ama kaptan sizi tekneye çağırdığında onları önemsemeden her şeyi bırakıp gemiye koşun.
Montaigne bize, kesinliği ararken kendimizi aşmak yerine nerede durduğunuzu gösterir ve insanlığın ötesindeki gerçekleri araştırmak yerine çok basit ama çok daha önemli bir felsefi sorunun üzerinde durur: ”Zamanımı boşa mı harcadım?”
Günün birinde bir trompetçi gurubu dükkanın önünde durup giriş müziğini çaldıktan sonra saksağan” dalgın. Sesiz ve melankolik” halde bekler ve herkes müziğin onu aşağıladığına ve kendini budala gibi hissettirdiğine inanır. Âmâ saksağan bir süre sonra “melodiyi, perdeleri ve değişimleri” mükemmel bir biçimde seslendirdiğinde, geçen süre içinde müziğin notalarını zihninde çalıştığı anlaşılır.
Denemelerin ardından...
Bu sistem benim işime yaradı muhakkak bir başkasının işine yarayacaktır.
Bunları yazan ve çizen ben aptal isem bu kimseyi ilgilendirmez. Ben öldüğümde benimle birlikte ölecektir.
"O zavallı çocuk" dedi, "çatık kaşlı ve kibirli olmadığım bir anımı bile görmedi ve onu sevmediğim ve değerini bilmediğim inancıyla birlikte gitti. Ona karşı ruhumun derinliklerinde hissettiğim o duyguyu kimden saklıyordu? Bu duyguyu hissedip keyfini çıkarması gerekmez miydi? Kendimi o maskeyi takmaya zorladım ve bu yüzden de onunla sohbet etme, duygusal bir yakınlık kurma şansını kaçırdım. Benden şiddetten ve gaddar bir tavırdan başka bir şey görmediği için bana karşı hep soğuktu."
Sayfa 213Kitabı okudu