Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlıca - Genişletilmiş Baskı

Muhakemat

Bediüzzaman Said Nursî

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
6. Mukaddeme
İlm ilme kuvvet verir. Tahakküm (zorla hükmetmek) etmemek şarttır. ... Hakaiki tarihiyedendir ki , bir şahıs çok fenlerde meleke sahibi ve mütehassıs olamaz. Umuma el atmak, umumu terk etmek demektir. ... ... Ey ifrat ve tefrit sahipleri ! Tefsir ve şeriat başkadır , tefsir ve şeriatte te'lif olunan kitap yine başkadır. Hatime : Bir gayrimüslim, yalnız mescide girmekle müslüman olmasına kâfi olmadığı gibi, tefsirin veya şeriatın kitaplarına, hikmet veya coğrafya, tarih gibi bir fennin meselesi girmesiyle tefsir veya şeriat olamaz.
Sayfa 24
Yedinci Mukaddeme
Mübalağa ihtilâlcidir... Vaiz hem hakim, hem muhakemeli olmalıdır. Evet , muvazenesiz vaizler çok hakaiki neyyirei diniyyenin husufuna sebeb olmuşlardır. [Ayakta bevli zinayla eş tutmak misâl] ...
Sayfa 29
Reklam
İkinci Mukaddeme
Mazide nazarî olan bir şey müstakbelde bedîhî olabilir. ... Buna binaendir ki: bu zamanda bedihi ve ulum-u adiyat sırasına girmiş pek çok mesail var. . Zamanı mazide gayet nazarî ve Hafî ve burhana muhtaç idiler.
Sayfa 11
Kim bir şey de çok tevaggul etse, galiben başkasında gabileşmesine sebebiyet verir. Bu sırra binaendir ki maddiyatta tevaggul eden maneviyatta gabileşir ve sathî olur. TEVAGGUL: Çok uğraşma, meşgul olma. Bir işin çok ilerisine varmak. GABÎ: Anlayışsız, ahmak, bön. GALİBEN: Ekseriya. Çok zaman. Tahmin olduğu üzere. SATHÎ: Görünüşe göre, derinliğine dalmadan, üstünkörü olarak, satha dâir ve âit.
Sayfa 12
Va esefa derki;
İslamiyet'in mağzlubunu (öz, iç) terk ederek kışrına (kabuk) ve zahirine Vakf ı nazar ettik. Ve aldandık. Ve su-i Fehim ve su-i edeb ile İslamiyet'in hakkını ve müstehak olduğu hürmeti ifa edemedik. Ta o da bizden nefret ederek evham ve hayâlâtın bulutlarıyla sarılıp TESETTÜR eyledi...
Sayfa 3
Hatime
İhsanı ilâhiden fazla ihsan , ihsan değildir. Bir danei hakikat bir harman hayâlâta mureccahtir(tercih edilir). Cemiyete dahil olan , cemiyetin nizamın ihlâl etmemek gerektir. Bir şeyin şerefi neslinde değil, zâtındadır. Bir şeyin aslını gösteren semeresidir ( netice)
Sayfa 20
Reklam
1. Makalenin 5. Mukaddemesi
Mecaz, ilmin elinden cehlin eline düşse hakikate inkılap eder. ... Öyle ise her şeye zahire göre hüküm etmemek gerektir. ... Zira bu asıl üzerine pek çok hurafat ve hilafât tevellüt ederler. Mantığı ve belagati rehber etmek gerektir.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.