Sanki parçalara ayrılmış birimler gibi, bu şehirdeki her şeyde bir çelişki var. Her bireyin içinde iki kişilik var; iç kişilik ve dış kişilik. Görünüşteki kişilik saygıdeğer, kibar, samimi ve açık; oysa kişiliğin derinliklerinde pek çok başka kişilik gizlenmiş: hırsızlar, hainler, bağnazlar ve püritenler. İnsanlar bu iç kişilikleri havaya, ortama ve duruma göre, tıpkı giysilerini değiştirdikleri gibi değiştiriyorlar.