Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Müslüman Kadının Şahsiyeti

M. Ali Haşimi

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bu asırda müslüman hanımların içine yuvarlandığı en büyük belalardan biri de düğün gecelerinde giyilen son derece pahalı ve aşırı derecede gözalıcı şık elbiseler ve kıyafetlerle övünme ve böbürlenme belâsıdır.
Sayfa 127Kitabı okudu
Araştırıcıların her yerde ve her zaman dikkatini çeken bir husus da şudur: Temizlik ve yıkama hakkındaki bu yüksek peygamber tavsiyeleri onbeş yüzyıl önce belirlenmiştir. O devirde dünya ne hamamları, ne de yıkanmayı biliyordu. Hatta müslümanlar dışında kalan dünya bin sene sonra bile müslümanların temizlik konusundaki o seviyesine ulaşamamıştı.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Müslüman kadın bilmelidir ki Fransız Devrimi 18. yüzyıl sonlarında “İnsan Hakları Beyanname” sini ilan ederken bunu: “erkeğin hakları” başlığı ile ilan ediyordu. Bu bildirgenin birinci maddesi aynen şöyleydi: “Erkek hür olarak doğar, köleleştirilemez.“ Sonra ”ve kadın“ kelimesi eklenmesi için çalışmalar yapılmışsa da bu girişimler reddedilmiştir ve Fransız Devriminin hürriyet ilanı ilgili birinci maddesi: “Erkek hür olarak doğar, köleleştirilemez.” cümlesiyle sınırlı kalmıştır.
Özellikle Ramazan ayında eda edilen umrenin sevabı, Rasulullah (s.a.) ile beraber eda edilen bir hacca denktir.
Aziz ve Celil olan Allah Teala şöyle buyurur: “Ademoğlunun her ameli kat kat verilir. Bir hasene (iyilik) on katından yediyüz katına mükafatlandırılır. Yalnız oruç müstesna; onun mükafatını ben veririm. Zira yemesini ve nefsani arzularını, sırf benim için terkediyor. Oruçlu için iki sevinçli an vardır: Biri iftar ettiği, diğeri de Allah’a kavuştuğu vakittir. Ağzının kokusu da Allah Teala nezdinde misk kokusundan daha hoştur.” (Müslim).
“Gerek erkekten, gerek kadından kim, mümin olarak, iyi amel işlerse, hiç şüphesiz onu (dünyada) çok güzel bir hayat ile yaşatırız ve onları muhakkak yapageldiklerinin daha güzeliyle ecir veririz.” (Nahl: 97).
Reklam
Dininin hidayetiyle şuurlanan müslüman kadın belirli vakitlerde hiç gecikmeden daimi bir şekilde ruhunu ibadet, zikir ve Kur’an tilavetiyle cilalamayı ihmal etmez. Bedenine ve aklına özen gösterdiği gibi ruhuna da itina ile davranır. İnsanın beden, akıl ve ruhtan meydana geldiğini, bu üç hususun da kişi üzerinde hakkı bulunduğunu idrak eder.
Sayfa 141Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.