National Geographic Türkiye - Sayı 207 (Temmuz 2018)

National Geographic Türkiye

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Rusya'nın doğayı korumak için yüzyıldır benimsediği yaklaşım:İnsanları bazı doğal alanlara sokmamak!
DENİZ GÖÇEBELERİ Filipinler, Malezya ve Endonezya çevresinde, balık avlayıp, el işlerinde kullanmak üzere doğal malzemeler çıkardıkları sularda yaşayan göçebe Bajau halkı, serbest dalışı uç noktalara taşıyor ve yaklaşık altmış metre derinlikte on üç dakikayı bulan süreler boyunca kalabiliyorlar. Önceki araştırmalar, yaşamlarının büyük kısmını sualtında geçiren memeliler olan fokların dalaklarının orantısız biçimde büyük olduğunu ortaya koymuştu. Araştırmanın Kopenhag Üniversitesi’nde çalışan yazarı Melissa Llardo, aynı şeyin dalış yapan insanlar için de geçerli olup olmadığını merak etmiş ve Bajau halkını incelemeye başlamış. Bajaularm yanı sıra onlarla akraba olan Saluan halkına mensup bir grup insandan da veri toplayan Llardo, Kopenhag’da iki örneği karşılaştırdığında Bajau bireylerin ortalama dalak büyüklüğünün, Saluan halkınmkilere kıyasla yüzde 50 daha büyük olduğunu keşfetmiş. Ve bundan yola çıkarak doğal seleksiyonun zaman içinde, bin yıldır bölgede yaşayan Bajau halkının bu genetik avantajı geliştirmesine yardım etmiş olabileceğini düşünüyor.
Reklam
20. yüzyıl Rusya’sının çalkantılı tarihinin pek bilinmeyen bir mirası, korunmuş toprakların bolluğu. Bazıları öyle ücra yerler ki, çok az sayıda Rus buralara ayak basmış. Son çar II. Nikolay, 1917’de tahttan indirilmesine aylar kala Sibirya’daki Baykal Gölü yakınlarında ülkenin ilk zapovednikini, yani “mutlak koruma alanını” oluşturdu. Çar, kısa bir süre sonra Bolşevik devrimciler tarafından idam edildi. Kurduğu koruma alanıyla, samurları -“yumuşak altın” denen kürkü Romanov hanedanı tarafından el üstünde tutuluyordu- kurtarmayı başardığım asla öğrenemedi. ABD’deki ilk ulusal parklar, kamusal “mesire yerleri” gibi algılanmıştı. Oysa Grigory Kozhevnikov gibi erken dönem Rus korumacıların hayali başkaydı. Onlar Rusya’nın yeni koruma alanlarını, doğanın ezeli bakir alanlan olarak kalmalan için, halktan korumak istiyordu. Kozhevnikov, “Bir şey ekleyip çıkarmaya gerek yok,” demişti. “İnsan doğayı kendi hâline bırakmalı ve sonuçları gözlemlemeli.” Günümüzde Rusya, sayısız çevre mücadelesinden (ve birkaç çevre felaketinden) sonra, federal hükümetin koruması altına alınmış 70,3 milyon hektarlık bir alana sahip. Buna 105 zapovednikin oluşturduğu 34,6 milyon hektarlık alan da dahil ve bu alanlar Uluslararası Doğa Koruma Birliği’nin en yüksek koruma standardı olan -“İnsan etkilerinin katı bir kontrol ve kısıtlamaya tabi tutulduğu”- la kategorisinde yer alıyor. Başka hiçbir ülkede, yüksek düzeyde korunan bu kadar fazla alan yok.
Bakış açınıza uymayan bir bilgi geldiğinde ya farkına varmıyorsunuz ya görmezden geliyor, dalga geçiyor, şaşkınlığa uğruyor ya da -eğer tehditkarsa- saldırıyorsunuz.
Etkili çözüm
Rusya’nın doğayı korumak için yüz yıldır benimsediği yaklaşım: insanları bazı doğal alanlara sokmamak.
Deniz göçebeleri
Filipinler, Malezya ve Endonezya çevresinde, balık avlayıp, el işlerinde kullanmak üzere doğal malzemeler çıkardıkları sularda yaşayan göçebe Bajau halkı, serbest dalışı uç noktalara taşıyor ve yaklaşık altmış metre derinlikte on üç dakikayı bulan süreler boyunca kalabiliyorlar.
Reklam
Gelecekteki dünya
Kıtalar durmaksızın hareket ediyor: Plakalar çarpışıyor, ayrılıyor ve eski yerkabuğu yüzeyin altına çekilirken yeni bir kabuk oluşuyor. Bu süreçte okyanuslar daralıp genişliyor, dağ sıraları yükseliyor ve kara parçaları yeniden düzenleniyor. Yaklaşık 250 milyon yıl içinde Pangea Proxima adı verilen yeni bir süper-kıta oluşacak.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.