Nazım'ın Çilesi

Radi Fiş

En Eski Nazım'ın Çilesi Gönderileri

En Eski Nazım'ın Çilesi kitaplarını, en eski Nazım'ın Çilesi sözleri ve alıntılarını, en eski Nazım'ın Çilesi yazarlarını, en eski Nazım'ın Çilesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Piraye
Piraye başka şey. Piraye olgun bir kadın, fevkalede azim sahibi, alabildiğinr hakim kendine. İlk kocasından ayrıldıktan sonra kendisinin ve çocuklarının hayatlarını "ihtilalci" şaire baplamak bağlamak istemişse bunu Nazım'ın nasıl bir insan olduğunu bilerek yapmıştır. Üstelik de Piraye nüfuzlu ve kalabalık bir aile olan Altunizadeler'dendi. Bu aile İstanbul'da bir mahalleye ismini vermiştir. Nazım'ın başına bir şey gelse hiç değilse bir dayanağı olacaktır. Nazım Hikmet'in Piraye ile olan evliliği en uzun olanıdır. Nazım iyi bir koca, üvey oğluna ve üvey kızına iyi bir baba olmak için elinden geleni yapmıştır. Şayet bu evliliğin yirmi senesinden on üç küsürünü hapiste geçirmişse onun ne kabahati var? ...
Sayfa 296
Piraye için yazılan 21-22 şiirleri...
Çömeldim bakıyorum toprağa Otlara bakıyorum Böceklere bakıyorum Mavi mavi çiçek açmış dallara bakıyorum Sen bahar toprağı gibisin Sevgilim, sana bakıyorum Sırt üstü uzandım bakıyorum gökyüzüne Ağacın dallarını görüyorum Sen bahar mevsiminde gökyizi gibisin sevgilim Seni görüyorum Gece kırda ateş yaktım ateşe dokunuyorum Suya dokunuyorum Kumaşa dokunuyorum Gümüşe dokunuyorum Sen yıldızların altında yakılan ateş gibisin sevgilim sana dokunuyorum Insanların içindeyim seviyorum insanları Hareketi seviyorum Düşünceyi seviyorum Kavgamı seviyorum Sen kavgamın içinde bir insansın sevgilim Seni seviyorum...
Sayfa 319
Reklam
Ben Sana Aşık Olmakla Meşgulüm ♡♡
Exupery, " sevmek birbirinin gözüne bakmak değil, aynu yöne doğru bakmaktır" diyordu. Nazım Hikmet için sevmek, yaratmak demektir. Öküzlerimizin boynuzlarında aydınlanırken ortalık Toprağı sürüyorum sabırlı bir kibirle Çıplak ayaklarımda toprak nemli ve ılık Pazılarımda pırıltılar Demir dövüyorum öğleye kadar. Kırmızıya boyanıyor karanlık Yapraklarında yeşilin en güzeli Zeytin devşiriyorum ikindi sıcağında Üstüm, başım, yüzüm, gözüm ışık Her akşam mutlaka misafirim var. Kapım bütün türkülere olabildiğince açık Geceleyin suya diz boyu girip Çekiyorum denizden ağları Yıldızlar balıklar karmakarışık Benden sorulu oldu Dünyanın hali artık Insan ve toprak Karanlık ve aydınlık Anladın ya işim başımdan aşkın Beni lafa tutma gülüm, Ben sana aşık olmakla MEŞGULÜM...
Sayfa 322
464 syf.
7/10 puan verdi
Nazım'a göre mutluluk; "Oysa mutlu olmak ne kadar kolay! dedi. Başkaları için bir şeyler yaparken kârşılık beklememek yeter: Ne takdir ne adalet ne mükafat ne de herhangi bir fikir açıklaması... Ne yazık ki bu dini şuur kalıntısı yani yapılan iyiliğin nasılsa günün birinde nazarı itibara alınacaktır düşüncesi hepimizde derin kök salmış. Bu
Nazım'ın Çilesi
Nazım'ın ÇilesiRadi Fiş · İleri Yayıncılık · 201376 okunma
Yakınlarda Uludağ tepesi beşinci defa karla örtülecek. Sen ise -hep oturuyor hep oturuyorsun - kuyunun dibindeki taşa benzedin.
Düşmana inat bir gün fazla yaşamak!!
Dünyadan, memleketinden, insandan umudum kesik değil diye İpe çekilmeyip de Atılırsan içeriye, Yatarsan on yıl, on beş yıl Daha da yatacağından başka, 'Sallansaydım ipin ucunda Bir bayrak gibi keşke'' Demiyeceksin, Yaşamakta ayak direyeceksin. Belki bahtiyarlık değildir artık, Boynunun borcudur fakat, Düşmana inat Bir gün fazla yaşamak.
Reklam
Ranzaya uzandı. Hayır, ne denilirse densin yaşamak gerek. Hayat bir borç hâline gelse bile. Sanki birisine verilmiş sözü varmış da onu tutuyormuş gibi.
Sözde aydın insan dünde aynıymış
Ne yaparsa yapsın, ticaret yapsın, fikirlerini yaysin, ihtilale hazırlansın, kitap yazsın, daima bütün varlığı ile kendini işe veriyor ve bir mutaassibin Allah'a inandığı gibi inanıyordu yaptığı işe. Ne var ki sık sık inanç değiştiriyordu..
146 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.