Yalnız, zengin, ayakları üzerinde durabilen kadınların; küçük kız çocuklarının; İstanbul'da bahçeli evlerde yaşayan görmüş geçirmiş İstanbul ailelerinin yazarıdır Tomris Uyar.
Bu kitabında biraz daha halka yakın, tabii ki İstanbul halkına. Sanıyorum Anadolu'da çok az bulunmuştur. Bulunmuşsa da Anadolu, onun için ( Reşat Nuri'de de böyledir) tren kompartmanının penceresinden göründüğü kadardır.
"Çiçeklerle" öyküsü İstanbul'da yaşayan her tür insana yer veren bir öykü: Külhanbeyi Nihat, Yunan Barba, İnşaat bahçesinden manolya çalıp satma sevdasındaki çocuk, onu yakalayıp polise teslim sevdalısı bekçi (adı verilmemiş ama büyük olasılıkla Orhan Kemal'in Murtaza'sıdır)
Küçüğü kurtarmak için hapse düşer Nihat. Kendince bir Donkişot'tur.
İyi ki de öyledir. Yaşamı çekilir kılan, onlar gibi soylular değil midir?
Barba,Nihat'ı oğlundan çok sever. Nihat da Barba'yı babası gibi sevmektedir.
Komşular arasında gerçekte bir düşmanlık olmadığını vurgular öykü. Ege'nin iki yanında aynı kaderi paylaşırlar.
Günümüz insanı onlar kadar hoşgörülü olursa sorunlar çözülür.