Hepsi burada, yüzleri mezarlık kapısına dönük, yatıyordu işte: Aşkenaziler, Hessen'ler, Efrussi'ler, gözü doymayan cimriler, boş gezenin boş kalfası filozoflar, Odessa'nın zenginliklerinin ve fıkralarının yaratıcıları.
"Ekmek kırıntılarını kapmak için masa örtüsünü çeken çocuklar gibi dünya da ne var ne yok, kendinize çekiyorsunuz. İlk buğday da, ilk üzüm de sizin olsun istiyorsunuz. Beyaz somunları güneşin en sıcak olduğu saatte pişirmek istiyorsunuz ama sizin o melek gibi çocuğunuz süt bulamadığından eriyip gidiyor... "