Odysseus Adaları Bir Akdeniz Yolculuğu

Bora Ercan

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Denizcilik ticaretle kol kola geliştiğinden farklı dilleri konuşan tüccarlar ve denizciler, bir Akdeniz Lingua Francası oluşturarak anlaşmanın yolunu bulmuşlardır. Bu nedenle, birçok dilde denizle ilgili terimler ve balık isimleri, kökün nereden geldiği çoğu zaman belirsiz olarak, birbirine benzer. Bu dilde ağırlığı olan Venedikliler ve Yunanlar bu terimlerin, isimlerin çoğunu denizcilik ve ticaret hakkında birçok şey öğrendikleri Fenikelilerden almışlardır. Kaldı ki bununla yetinmeyip alfabelerini bile alırlar. Esasen bir kara halkı olan, fakat sonradan Doğu Akdeniz kıyılarına yerleşerek neredeyse tüm bir Akdeniz'e ticari zekâlarıyla yayılan Fenikelilerinse, denizcilik bilgilerini Mısırlılardan aldıkları su götürmez.
Eski Yunan’da insanlar Tiyatro izlerken arınırlardı, izleyeyicilerin her biri başka bir tragedya oyuncusu olarak hissederlerdi kendilerini.
Sayfa 152Kitabı okudu
Reklam
İnsanlığın başına beladır milliyetçilik ve böyle bayrak dikmek kadar da kolaydır, ucuzdur. Kendini eşit görenler arasında daha vahimdir çatışmalar. Çünkü bu eşitler, birbirlerinin önüne geçme arzusundadır. Örneğin, İngilizler karşısında milliyetçilikleri kabarmayan Türklerle Yunanlar, birbirlerine horozlanmaya bayılır. Bu dikey ve yatay ilişki çift taraflıdır. İngilizler de Türkiye ve Yunanistan'ı "gelişmekte (ama hiçbir zaman da gelişmiş olmayacak) olan ülkeler" olarak görür. Nietzschegil bir efendi-köle ahlakı durumları.
Sayfa 111Kitabı okudu
Söz perilerden açılır da ilham perilerinden söz etmemek olmaz. Muse'ler, Türkçede Musalar olarak da yazılan su perileridir. Ancak sayıları ve işleri belirlidir. Onlar da Zeus'un kızlarıdır ve toplam dokuz tanedirler. Müzik kelimesi musalardan geliyor, bazı Türkçe kaynaklarda musalar, müz diye de geçer. Nitekim müze, Muselerin tapınağıdır
Bir ahtapot vantuzlu kollarıyla bana sarılsa yalnızlığım hafifler miydi?
Reklam
Yunan mitolojisini bir dinsel sistem olarak düşünürsek, tanrıların, yarı tanrıların ya da tanrısal varlıkların toplamı olan bu panteonun, günümüzde dünyaya egemen olan Batılı anlamdaki bilim ve felsefenin doğuşunu sağladığını söyleyebiliriz. Her ne kadar Platon gibi filozoflar mitoloji yazarlarını hor görseler de sanatı, bilimi, felsefesiyle Yunan dünyasının İÖ altıncı yüzyıldan İS ikinci yüzyıla kadar yarattıklarında mitolojinin payı yadsınamaz. Bu mitoloji aradan geçen on dört yüzyıla rağmen varlığından bir şey kaybetmeden Rönesans ile birlikte sanat ve edebiyatta yeniden canlanarak günümüze kadar varlığını sürdürür.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.