Düşünüyordu da. Ninesi olsun dedesi olsun hayattan büyük şeyler beklemeksizin yaşayıp gitmişlerdi. Evlerden bostanlara, bostanlardan ahırlara koşarak. Sabrederek, katlanarak... İsyan etmemişlerdi hiç. Belki de onlar hayatın manasını, herkesten çabuk anlamışlardı. Onun için, verilenle yetinmişlerdi...