Osman Gazi
Yavuz BahadıroğluSözler ve Alıntılar
“Bizim kavgamız mihnetle kuru kavga değil, davamız cihana hükmetme davası değil; davamız bütün bunlardan çok daha mukaddes olan ila-yı kelimetullah davasıdır. Zaferlerimiz, büyük davamızın zaferleridir. Bu davada insanlar sadece vasıtadan ibarettir.”
Sayfa 65 - Osman GaziKitabı okudu
“İnanç tohumu toprağa düşmüştür, nasılsa yetişecek. Onu yeşertecek olanlar nasılsa gelecek...”
Sayfa 62Kitabı okudu
Akhisar, Gevye, Lüblece, Lefke, Hisarcık,Tekfur- Pınarı,Yenikale,Karagöz ve Yanıkçahisar fethedilmişti.Dünün Kayı aşireti, sivrilmiş bir kılıç gibi Bizans'ın böğrüne uzanmıştı.Artık büyük hedeflere teveccüh zamanıydı.
Osman Bey işaretini vermişti bile:
"Bursa'ya!"
“...Sanki bir elinde kılıç, bir elinde kalemle yürüyordu. Osmanlı Devleti bu mükemmel dengeyi asırlar boyunca muhafaza edecekti. Denge muhafaza edildiği müddetçe kalemle kılıcın ittifakı gerçekleşip, devlet ikisinin ucunda yüksele yüksele üç kıt'aya kök salacaktı...”
Sayfa 65Kitabı okudu
“Şahıslara bağlananlar, şahıslar ölünce boşlukta kalır; davaya bağlananlar, davanın ebediliğinde abideleşir.”
Sayfa 60Kitabı okudu
Osmanlılar hakkında çok kere peşin hükümlü olan Hammer bile "Osmanlı İmparatorluğu Tarihi" adlı eserinde "Fazileti teşkil eden manevi vasıfları olduğu inkar edilemez." demek zorunda kalmıştır.
Osmanlı kurulurken;
Kaderin cilvesi ki, Anadolu'nun bir yerinde büyük bir İslam Devleti yıkılırken, Anadolu'nun diğer bir yerinde büyük bir İslam devletinin temelleri atılıyordu. Adeta güneş bir yandan batıp diğer yandan doğuyor ve dünyanın karanlıkta kalması İlahi bir tecelli ile önleniyordu.
Sayfa 51Kitabı okudu