Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Erken Modern Dönemde Celâli İsyanları

Osmanlı'da İsyan İklimi

Sam White

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
garibanın yüzü gülümez...
Mart 1601'de bir Venedik sefiri şu gözlemde bulunmuştu: "Buralardaki geleneğe bakılırsa, veba şimdiye kadar hali vakti yerinde insanlardan ziyade, düzensiz ve özensiz bir hayat süren alt tabakalarda görülen bir şey."
Sayfa 367 - alfaKitabı okudu
“Hayvanlar da Küçük Buzul Çağı’nın azizliğine uğradı. Osmanlı sürülerini kısmen sert kışlar ve savaş çalkantısı azalttı. Örneğin koyun tedarikinin yetersizliği üzerine 1595 tarihli bir tezkerede “şiddet-i şita vaki’ [kış şiddetli] olmağla nice bin koyun helak olduğundan maada [başka] Eflak ve Boğdan vilayetleri dahi ihtilaf üzere [uyuşmazlık halinde] olmağın” ileri sürülür. Benzer şekilde, Macar Cephesi’ndeki savaşın görgü tanığı anlatımlarında atların ve çeki hayvanlarının soğukta ve karda telef olmasının yarattığı sıkıntıya ağırlık verildiği görülür.”
Sayfa 217 - ALFA
Reklam
Kılıç Ali Paşa'nın donanmayı toparlamaya ihtimal yoktur sözlerine
Sadrazam Sokollu Mehmed Paşa şu karşılığı verdi: ''Paşa hazretleri, sen henüz bu devleti aliyeyi bilmemişsin. Böyle itikat eyle, bu devlet öyle bir devlettir ki, murad edinirse cümle donanmanın demirlerini gümüşten, iplerini ibrişimden, yelkenlerini atlastan yapmakta hiç güçlük çekmezler.''
talihsizlik çoğu kez göz ardı edilen ama iklim olaylarının kaotik dramında her zaman rol oynayan tarihsel bir etkendir.
Sayfa 401 - alfaKitabı okudu
İstanbul isminin tarihçeciği
İmparator Konstantinos'un anısına adı MS 4.yüzyılda Konstantinopolis olarak değiştirilen eski Bizans şehri, Osmanlıların 1453'teki fethinden sonra tedricen ''İstanbul'' adını aldı; bu adın kaynağı muhtemelen Yunanca 'eis tin poli' (şehre) ibaresiydi. 16.yüzyıldaki resmi belgelerde şehirde sıkça hala ''Konstantiniyye'' olarak söz edilirken ya da bunun benzer bazı biçimleri kullanılırken, dinsel anlam yüklemek üzere değiştirilmiş ''İslambol'' biçimi de karşımıza çıkar. İstanbul adına geçiş ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla resmileşti.
Özellikle Doğu ve Orta Anadolu'da göçerlerin istila ettiği bazı kesimlerde yerleşik yaşam neredeyse ortadan kalkmıştı. Ermeni seyyah Polonyalı Simeon Kayseri ve Ankara arasında Kızılırmak kıyıları boyunca gezdiği 1610'arda, bir zamanlar ekili olan bu bölgede artık tamamen göçer Türkmenlerin ve dağlıç koyunu sürülerinin barındığını aktarır.
Sayfa 327Kitabı okudu
Reklam
4.Murad'ın Sivaslılara olan öfkesi
Vakanüvis Grigor'a göre, IV.Murad Sivas bölgesinden şu sikâyetleri almıştı: Nüfusumuz az, memleketimiz de harap olduğu halde, vergi taleplerinin arkası kesilmiyor. Memleketimiz halkının çoğu istanbul ve dolaylarına gidip orada yerleşmiştir, az sayıda kalmış olan bizler ise vergi taleplerine dayanamıyoruz. Ya onların kendi yerlerine dönmelerine veya bizim de onların yanına gitmemize emir buyurun. Öfkeye kapılan padişah, rivayete göre şehirden ayrılmaya yanaşmayan göçmenlere idam cezası emrini verdi. Ancak idareciler emrini yerine getirmekte tereddüde düstü; bunda kaçak sayılanlardan çoğunun artık yaşlı adamlar olmasının küçümsenmeyecek payı vardı.
Sayfa 350Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.