Özgürlük Yolu
Howard FastÖzgürlük Yolu Sözleri ve Alıntıları
Özgürlük Yolu sözleri ve alıntılarını, Özgürlük Yolu kitap alıntılarını, Özgürlük Yolu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Gün gelir, kitap bile okursun belki. Kitaplarda bulamayacağın şey yoktur. Bütün gerçekler kitaplarda yazılır."
...“ben, bu savaşta savaştım. Üç yıl savaşmaktan ne gazete okumasını öğrendim, ne de kitaba bakmasını. İki kardeşimi aldı götürdü savaş! Ne için? Niye savaştık? Bir avuç kahrolası köle tüccarının iktidarını korumak için savaştık. Bilmiyorduk, allahın belası, bilmiyorduk! Nasıl bilecektik? Nerden bilecektik? Evet! Eğitime evet! Neler getirirse getirsin, eğitim istiyorum evet! Biz burada halkın seçtiği, halkı temsil eden adamlar olarak oturuyoruz, ve ağzımızdan çıkan her sözün neler getireceğini hesaplayıp duruyoruz. Karar verelim!”
Bu Yankee radikalleri, Summer’lar, Stevanlar ve ötekiler ne akla hizmetle böyle bir çılgın budala sirk güruhunu Meclis diye salmışlardı Güney’e? Yüz mil, iki yüz mil yürümüş sersem ırgatlardı bunlar! Trenlerin varlığından, ve birer delege olarak trende bedava seyahat etme hakları olduğundan habersiz, kara cahil, pis köylülerdi bunlar! Bir vakitler mavi üniformayı giydiler, ellerinde silah tuttular diye kendilerini onun düzeyinde gören terhis olmuş basit zenci erler!
"... . İnsanların köle olduğunu gördüm. Ve gördüm ki Rahip Peter, bu insanların kölelik bağlarını Tanrı değil, insanlar kopardı. Sıradan insanların, kötü bildiğimiz insanların, davaları uğruna silaha sarıldıklarını gördüm. İyi dediğimiz insanların kendilerine özgü savaşma yolları var; ama o kötü dediğimiz insanlar silaha sarıldılar evet, ve akan kanların ve çekilen acıların yeni bir şey yarattığını gördüm."
" Peki, ya kurtuluş, Gideon?"
" Belki de kurtuluşu tek kendi inandığım yolda görüyorum, bir şeyin gerçeğinde, okullarda, iyi yasalarda, bu içinde yaşadığımız kulübeler yerine yapacağımız güzel evlerde görüyorum kurtuluşu."
Köle sahiplerinin, kölelerin okuma yazma bildiğini görür görmez onları satışa çıkarmalarının sebebi neydi? Şuydu: yalnız cahil insanlar köle olabilirler. Demokrasi ve eşitlik, bunları öğrenecek bilgisi olmayanlar için anlam taşımaz! Hiçbir halk, özgürlüğün ne olduğunu öğrenmeden özgür olamaz!”
Malikâneciler, bize kölenin eğitilmesinin bir cinayet olduğunu söylemekle, eğitimin en büyük silah olduğunu anlatmış oldular.
Böylesine kanlı bir savaş yaşadıktan sonra, nasıl kalkar da iktidar kavramı üzerine çocukça inançlara kapılabilirsiniz?
İnsanın giysisi içinin aynasıdır
...Baylar, zenci, gene köle olacak; zenci köle doğmuştur, köle olarak yaşayacak ve köle olarak ölecektir baylar. Savaşacak evet, ama kaba kuvvet için, terör için örgütlenemeyecek, oysa biz terör yaratacağız, bunun için örgütlenmiş olacağız. Kimi beyaz derililer zenciden yana savaşacak evet, ama çoğu yan çizecek, inanın yanaşmayacak zencinin yanına: Korku ve beyaz deri madalyası bu işin icabına bakacak. İşte o gün gelince baylar, biz kazanacağız!”
“Şu Meclis’e bir göz atalım – neler yaptı Meclis? İlki, eğitim meselesi. Bütün eyalette, eğitimi zorunlu kılan yasayı çıkardı mı, çıkardı. Bu ne demektir? Zenciler ve beyaz süprüntü, eşit güçle savaşacak demektir...”
“Ama gene de zenci, zencidir, beyaz süprüntü, yine beyaz süprüntüdür!”
“Hey Tanrım! Sana gerçeği nasıl göstermeliyim, bilmem ki! Bir nesil eğitim görürse, bizler, silik bir anıdan başka bir şey olmayacağız. Yok olacağız, anlıyor musunuz?...