Yaşlı adam da sarıldı oğluna. Sesi çatallaşmıştı:
“Bizim kökümüzde gezginlik var evlat,” dedi kırık bir ses tonuyla. “Ben otuz seneden fazla uzak diyarlarda dolanıp durdum, bir parça ekmek uğruna. Şimdi de sen uçuyorsun uzaklara. Gitmeden önce son bir kez bakayım sana. Ne de olsa bizimki yaşlılık. Son kez görmek var işin ucunda.”
Yaşlı adam kara gözlüklerini çıkarttı, uzun uzun oğluna baktı. İşte o zaman Kamber onun gözlerinde ilk kez yaş gördü ve içi sızladı.
Yaşlı adam gözlerinden süzülen yaşları elinin tersiyle sildi, sonra Kamber'e bir daha sarıldı ve;
“Şimdi tekrar kör olabilirim,” deyip kara gözlüklerini gözüne taktı.
SON
" Demokrasiyi şekerli seviyorum, kahveyi acı içiyorum, böylece hem çoğulculuğu, çok renkliliği, seçme ve düşünce özgürlüğünü sağlıyorum, hem de dengeleri..."