‘Değişmek ve değişme korkusu’. Meğer ben de o korkuyu yaşayanlardanmışım. Bu kitapla hem korkumu hem de korkumun gereksizliğini farkettim. Hayatımızda sürekli değişime yönelik birtakım olaylarla karşılaşıyoruz. Olumlu ve olumsuz elimizde olmadan kendiliğinden gerçekleşen olaylar.. Gelişen olaylarla yeni duruma alışmaktan korkar, hatta reddeder ve olduğumuz yerde adeta çakılıkalmayı tercih ederiz, bu da bizi daha korkunç sonuçlara götürebilir. Halbuki değişikliğe sebep olayları kanıksayarak bilinçli bir şekilde üzerine gidip değişimin iyiye hatta daha da iyiye giden sonuçlarına ulaşmalıyız. Yaşadıklarımızla durumumuzun ağırlaştığı hisleri ve asla düzelmeyeceği korkularıyla bekleyerek kendimizi mutsuzluğa itmek yerine, “peynirimi kim kaptı?” sorusunun ardından kaptırmadan değişenlerle birlikte daima ümitvar olarak yeni kapılar, yeni hayaller, yeni hedefler, yeni peynirler peşine düşmeliyiz ;)