''Türk milletinin şanlı tarihi, hiçbir milletin tarihinde olamayacak sayıda kahramanlıklarla doludur. Ancak bu kahramanlıkları tarihimize yazdıran gerçek kahramanların pek azını, Türklerin dışındaki milletler de tanır.''
''Örneğin, milletler arası sözleşme gereğince ; savaşta, hastane ve ibadet yerlerinin bombalanması yasaktı. Zaten insanlık vicdanı da askerlik şerefi de bunu gerektiriyordu. Ama Rus topçuları bunu da yaptı.''
Büyük devletler arasındaki savaşlarda bir gelenek vardı. Savaşın sonunda teslim olan ordunun başkomutanı, kılıcını galip tarafın başkomutanına verirdi. Osman Paşa, kılıcını bizzat kendi eliyle teslim etmek istemedi.
Bir subay, Osman Paşa'nın bu hareketini görünce Paşa iner inmez, arabaya bırakılan kılıcı alıp Çar'a götürdü.
Çar, "Osman Paşa'nın kılıcını getirin." dedi. Sonra Gazi Paşa'ya döndü ve salonda bulunan bütün generallerinin duyacağı kadar yüksek bir sesle sözü bağladı:
"Bravo General! Sizin gibi kahraman bir komutanın kılıcı alınmaz. Misafirimiz olduğunuz sürece burada da Rusya'da da üniformanızla gezip kılıcınızı yine onurla taşıyabilirsiniz.
"Mareşal Hazretleri;
Yüce şahsınıza, aşağıdaki hususları bildirmekten şeref duyarım:
Yardım alabileceğiniz, civar kasaba ve şehirlerdeki Osmanlı birlikleri esir edilmişlerdir. Plevne, İmparator'umuzun muhafız birlikleri ile de takviye edilmiş olan Rus ordularınca tamamen kuşatılmıştır. Asker ve erzak yardımı alabileceğiniz bütün yollar, askerlerimiz tarafından kesilmiştir.
İnsaniyet namına sizden rica ediyorum: Daha fazla kan dökülmeden ordularımıza direnmektan vazgeçin. Yoksa, boş yere dökülen kanlardan siz sorumlu olursunuz.
Sizi, istediğiniz yerde teslim koşullarını görüşmeye davet ediyorum.
Yüksek saygılarımla..."
Grandük Nikola
Avrupa Rus Orduları Başkomutanı