Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Postmodernizmin Yanılsamaları

Terry Eagleton

Postmodernizmin Yanılsamaları Gönderileri

Postmodernizmin Yanılsamaları kitaplarını, Postmodernizmin Yanılsamaları sözleri ve alıntılarını, Postmodernizmin Yanılsamaları yazarlarını, Postmodernizmin Yanılsamaları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Marx’ın bütün politik etiği, duyumlu tikelliği ya da bireysel güçlerin zenginliğinin tamamını, soyutlanmanın metafizik hapishanesinden kurtarmaya adanmıştır.
Sayfa 160 - Ayrıntı Yayınları, 2011.Kitabı okudu
Sınıflı toplumlarda insanlar hukuki ve politik düzeylerde soyut olarak eşitlenir, ama toplumsal ve ekonomik düzeylerde eşitsiz hale gelirler. Bu tür bir durumda bireysel gelişim başka bireylerin sömürülmesinden ayrı tutulamayacağından (bu, liberallerin kabul etmeye yanaşmadıklan bir noktadır), sonunda bu durumun tuhaf bir şekilde kendi kendini katleden bir toplumsal düzen olduğu ortaya çıkacaktır.
Sayfa 160 - Ayrıntı Yayınları, 2011.Kitabı okudu
Reklam
Marx, genel ya da evrensel bir insan doğasına güçlü biçimde inanıyordu, ama bireyleşmeyi de bu genel insanlığın kopmaz bir parçası olarak görüyordu. Kendi doğalarımızı farklı biçimlerde yaşayacak şekilde oluşmamız, mensubu olduğumuz türün bir özelliğidir -ortalıkta birbirleriyle eksiksiz biçimde özdeş domateslerin olmaması anlamında değil, bu bireyleşmenin bizim "türsel varlığımız"ın bir faaliyeti olması anlamında. Kendimizi başkalarının aracılığıyla biricik bireyler haline getirmemiz, mensubu olduğumuz türün yaşamının bir parçasıdır.
Sayfa 159 - Ayrıntı Yayınları, 2011.Kitabı okudu
Marx:”Herkese ihtiyacına göre, herkese yeteneğine göre!”
Öyleyse, insanlara eşit davranmak ne anlama gelebilir? Bunun insanlara aynı biçimde davranmak anlamına gelemeyeceğine kuşku yok; çünkü bu bireyler farklı ihtiyaçlar ve kapasiteler barındırıyorlarsa eğer, kendilerine eşit davranmak kesinlikle adaletsizliğe yol açacaktır. İşte bu nedenledir ki, Marx, The Critique of Gotha Programmeda ve başka yerlerde eşitlik nosyonunu tipik bir burjuva soyutlaması olarak gizliden gizliye meta biçimi mübadeleleri modeline göre kurulmuş bir soyutlama olarak nitelendirmişti Sosyalizm sonuçta eşitlikle fazla ilgilenmez. İki insana eşit davranmak mutlaka, onlara aynı biçimde davranmak değil, farklı ihtiyaçlarına eşit derecede yanıt vermek anlamına gelmelidir. Söz konusu olan, bu iki insanın eşit bireyler olması değil, ikisinin de eşit ölçüde birer birey olmasıdır. Ve bu kadarıyla, akla yatkın bir eşitlik kavramı zaten farklılık nosyonunu içerimler.
Sayfa 159 - Ayrıntı Yayınları, 2011.Kitabı okudu
Hem seçkincilik-karşıtı hem de evrenselcilik karşıtı olmaya eğilim gösteren postmodernizm, savunduğu politik değerler ile felsefi değerlerin arasında belli bir gerilim yaşamaktadır. Bu gerilimi evrenselciliğe kısa devre yaptırarak ve bir anlamda modern-öncesi tikelciliğe yönelerek çözmeye çalışır; ama bu kez yöneldiği tikelcilik imtiyaz barındırmaz, yani hiyerarşinin olmadığı bir farklılığa yönelir. Postmodernizmin sorunu, hiyerarşinin olmadığı bir farklılığın nasıl olup da arı kayıtsızlığa, fark gözetmemeye dönüşmeyeceği ve böylelikle, kabul etmediği evrenselciliğin bir tür tersine çevrilmiş ayna imgesi haline gelmeyeceğidir.
Sayfa 155 - Ayrıntı Yayınları, 2011.Kitabı okudu
Bir anlamda, en genel olan şeyleri tam da en genel oldukları için unutabilir ya da yadsıyabiliriz; haritada tam da adları büyük harflerle geçtiği için neredeyse görünmezleşen ülke adlarını Roland Barthes buna örnek olarak göstermişti. Bu anlamda büyük anlatılar aşkın koşulları bir nebze andırırlar: algımızın çerçevesini oluşturduklarından, bunları doğrudan doğruya görmek zordur.
Sayfa 153 - Ayrıntı Yayınları, 2011.Kitabı okudu
Reklam
Sosyalizmin kapitalizmden her nasılsa otomatik biçimde türediğini ileri sürmek (gerçekten göz alıcı bir teleoloji numunesi olurdu bu) ile gelişkin bir kapitalizmin, sosyalizmin inşası için gereken zorunlu koşullardan bazılarını sağladığını ileri sürmek arasında bir fark vardır.
Sayfa 146 - Ayrıntı Yayınları, 2011.Kitabı okudu
Marx'a göre tarih hem belirli hem de irrasyoneldir ve sosyalizmin amacı da hem belirlenmişliği hem de irrasyonelliği azaltmaktır. Daha serbest ve daha kısıtlanmamış, soyut kategorilerin ya da doğal bir felaket gibi bize yandan çarpan güçlerin esaretinden bir parça daha kurtulmuş bir toplum anlamında tarihsel belirlenmemişlik, sosyalizm açısından hala ulaşılması gereken bir hedeftir, geçmişin kasvetli belirlenmişliğinden sıyrılmak anlamına gelen bir hedef.
Sayfa 145 - Ayrıntı Yayınları, 2011.Kitabı okudu
Her şeyi kapsamaya çalışan herhangi bir terim sonunda hiçbir anlam bildiremez hale gelecektir, çünkü göstergeler aralarındaki farklılıklar sayesinde iş görürler.
Sayfa 141 - Ayrıntı Yayınları, 2011.Kitabı okudu
Tıpkı tüm dillerin özgül olması gibi, insan doğası da daima özgül bir kültürel tarz içerisinde somutlaşır.
Sayfa 140 - Ayrıntı Yayınları, 2011.Kitabı okudu
218 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.