Başka ülkeye nerden mülteci geldiğine bakın, bir de bize gelenlere :D
Hollanda'dan, İsviçre'den ve İskoçya'dan dini sebeplerle ülkelerini terk etmek zorunda kalan çok sayıda mülteci gelmiştir ki bunlar Prusya'nın bilhassa yemek kültürünü derinden etkilemişlerdir.
1506 yılında Oder nehri kenarındaki Franfurk'ta üniversite kuruldu ve bu üniversitede özellikle hukukçular ve ilahiyatçılar eğitim gördü. Böylece Brandenburg, üst düzey memurlarını yetiştirmek için ilk kez kendi merkezini açmış oluyordu.
Bireyler arası ilişkiler çok farklı olmasına rağmen kolonileşme bölgesindeki şehirlerin imparatorluğun batısındaki eski şehirlere oranla daha mükemmel yapıldığı söylenebilir. Bu durum, şehir kurma tecrübesi bulunan prenslerin bakış açısından yararlanılarak daha sonraki Prusya devletinin oluşturulmasını kolaylaştırmıştır.
1900'lerin Berlinini değil de günümüzün Esenyurtunu anlatıyor :D
Berlin, Wedding'de sadece ısıtılabilen bir odadan ibaret evlerde: çok çocuklu, her bakımdan fakir aileler tıkış tıkış oturuyorlardı. Getto ve kışla gibi evlerde oturanlar bilhassa klozet gibi imparatorluğun medeni açıdan büyük kazanımlarının sadece hayalini kurabiliyorlardı.