Kimseye inanma.
Kendine bile güvenme.
Ellen mı, yoksa Lara mı?
İkisini de dene, tarafını seç...
Hayatımda okuduğum en değişik kitaplardan birinin kapağını şuan kapatmış bulunuyorum. Gerek konusu, gerek işleyiş biçimi, gerek vardığı yer olsun gerçekten "efsane" diye tabir edebilirim.
Şu anda tahmin edemeyeceğiniz kadar şaşkınım aslında. Kitabı okuduğunuzda insan beyninin aslında ne kadar güçlü bir yapı olduğunu, insan psikolojisinin, beyni ne raddelere getirebileceğini çok şaşırtıcı bir biçimde göreceksiniz.
Kitapta psikoloğumuz Ellen Roth'un kliniğe gelen bir hastasıyla hayatı değişmeye başladı, lakin olay gerçekten böyle miydi? Olaylar Ellen'ı ve meslektaşı Mark'ı çok farklı yerlere getirdi ve çok farklı yerlerde bıraktı. Tıpkı bir gelgitin kıyıda kumları biriktirdiği gibi biriktirdi iki ayrı kişiyi, ve onları hayatın çok farklı yerlerinde, başladıkları durumdan çok bir farklı biçimde bıraktı oldukları yerlere.
Okuduğum ilk Wulf Dorn kitabıydı Psikiyatrist, ama asla sonuncusu değil. Çok akıcı, çok kolay okunan, gerilimin, heyecanın ve merak duygusunun hiç düşmediği bir kitaptı.
Öğrendiğim terimler, öğrendiğim psikolojik rahatsızlıklar, lucid rüyalar, beynin insan zihnine oynadığı oyunlar, beni şok etti, onun için yazacak pek fazla bir şey de bulamıyorum aslına bakarsanız. Ama şunu söyleyebilirim: Bu kitabı okumadan ölmemenizi dilerim.
Keyifli okumalar...
