Benim elimi tut bu şehrin sokaklarında, benim elimi tut parklarda, akşamlarda. Benim elimi tut Kadıköy' de çıkan bir yangında. Ve beni öp, gece yarısı işlenmiş bir cinayetin tam ortasında.
Çiçeklere soruyorum, soluyorlar. Sayısız Begonya soldurdum seni süresiz severken.
Ben çok saçmalarım bu balkonda, seni bekleyip sıkılırken. Hem aşk da saçmalık değil mi zaten?
Sen çok güzel bir şiir olurdun şayet şair olsaydım ben.
Sahi, sen beni bir öptün Filistin'e yağan kaç bomba varsa papatya demetine dönüştü. Irkçılık dünyadan kaçtı, toplumsal ayrımcılıklar bitti. Sen beni bir öptün biz bütün dünya tek bir millet olduk.
Iradeyle ölüme intihar diyorlar. O halde, intihara meze olan bir beden ceset değil hızlı bir kovboydur silahını Azrail'den önce çeken. (Bang!) Korkma! Ölmeyeceğim. Hem bir ceset nasıl intihar etsin ki? Ölüler intihar edemez bebeğim
Sonbaharın yaprakları, benzemeyecekse saçlarına, benzemeyecekse hasretime, Güz'ü ikaz et, ikna et.
Olmadı Güz'ü yüzünden vur.
Ben seni yağmurlardan korurum.