Bekir Yıldız hikayelerinin bu kadar yok sayılması, üzerinde konuşulmuyor olması çok anlamlandırabildiğim bir durum değil. Öyküleri yazıldığı dönemin toplumu ve olaylarından şekilleniyor olsa da bunlar hala tüm yakıcılığı ile güncelliğini koruyor
Bekir Yıldız öykülerinde yaşamının kimi dönemlerinde yaşadıklarından izler vardır. Almanya da işçi olarak çalışmıştır, sorunlu bir evlilik yaşamı olmuştur, Urfa doğumludur ve kaçakçılık, töre adı altında işlenen cinayetler, kan davası gibi olayları kendi yaşamı içerisinde tanıklık edip gözlemlemiş ve bütün bunları öyküleri ve romanları içerisinde anlatmıştır. Bekir Yıldız Güneydoğu öykülerinde yerel ağzı diyaloglarında kullanmaktadır. Bekir Yıldız sosyalisttir ve öykülerinde, romanlarında özellikle 3 öğe öne çıkar, kapitalizm eleştirisi, sınıflar, sömürü – gelin kaynana çatışması, evlilik kurumu ve bunun yansımaları ve 3. olarak da güneydoğu öyküleri özelinde feodalizm, feodal ahlak ve feodal kültür.
Sade ve akıcı bir dili olan Bekir Yıldız’ın en çok bilinen ve okunan kitaplarından birisi olan Reşo Ağa kitabında töre, kan davası, evlilik, gelin- kaynana çatışması ve kapitalizm eleştirilerinin olduğu 10 kısa öykü var.
Kitabı okuyacak olanlara şimdiden iyi okumalar.